TARİHLER VE RAKAMLAR… 17-25 Aralık 2013 ve11.1 büyümek.

19 Aralık 2017
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
2072 defa okundu.
TARİHLER VE RAKAMLAR…  17-25 Aralık 2013 ve11.1 büyümek.

 

Kralların mesajları Tanrılarıyladır. Büyük işleri Tanrılarıyla görürlerken, kepazeliklerini de tanrılarıyla örterler. Halk küçük şeylerinde küçüğüdür. Halk akılsızdır. Lütfün büyüğünü tanrı verir. Antlaşma Tanrı adına, tanrıyla olur.

Tarihler vardır unutulmaz. kimin belleğine kazınır, kiminin cep telefonuna. Tarihler vardır kimilerinin arsızlığı, kimilerinin utanmazlığıdır. Tarihler vardır şan ve şerefle doludur bir milletin yüceliğidir.

Kökleşmiş demokrasilerde, ‘azınlık’ da, keyfiliğe, baskıya, siyasi sistemin yozlaşmasına, çoğunluğun tahakkümüne karşı başarıyla direnebilir. Ama özellikle yeni yeşeren demokrasilerde, ‘çoğunluk oyuyla’, çoğu kez oy vermeye bile gerek kalmadan,siyasi apati (Çevre ile anormal derecede ilgisizlik, duygusuzluk, kayıtsızlık) sonucu, demokrasi kendiliğinden ortadan kalkabilir, veya halk dalkavukları bunu kolayca başarırlar! Kısaca %50+1’i bulup, ‘çoğunluk rejimi’ kurabilirsiniz. O zaman, demokrasiniz ortadan kalkar…

Gerçek bir demokraside bu koşulların gerçekleşebilmesi için, Anayasa ile belirlenmiş siyasi sistemin; hesap verilebilirlik, şeffaflık, hukukun üstünlüğü ve onun garantisi olan kuvvetler ayrımı gibi mutlak ihtiyaçlara cevap vermesi, demokrasinin kalıcı olabilmesi için de sosyal yapının eşitlik ve özgürlük kavramlarını içselleştirmiş, siyasi hoşgörüyü ve uzlaşıyı benimsemiş olması gerekir.

16 Nisan 2017 günü Türkiye’de düzenlenen referandumla, ‘Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi’ %51.41 ile kabul edildi. Kabul edilen  anayasa değişikliği, erken seçim kararı alınmaması halinde, 3 Kasım 2019 günü eşzamanlı yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerle birlikte yürürlüğe girecek. Anayasaya göre Partili, Cumhurbaşkanı yani tek adamın yetilerini kullanabilmesi süreci 2019 iken kullanılan yetisiz yetki! Hangi demokrasi türünden türetilmiştir?

Mecliste 2018 yılı bütçesi, görüşülüyor. Olmayan yetkileri kullanan partili Cumhurbaşkanı mecliste yok. Neden? Ülkeyi Başbakan yönetiyor zannediyorsunuz. Başbakan, Bakanlar ve Milletvekilleri sarayın hizmetinde. Bürokratlar bağlı oldukları bakanlık yerine partili cumhurbaşkanına karşı sorumlular. 16 Nisan 2017 günü referandum yapıldı. Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi oylandı.

Halkların tarihten alabilecekleri önemli, dikkat ve uyanıklık dersleri, bence devletlerin umumiyetle siyasî yapıların oluşmalarında, bu kuruluşların niteliklerini değiştirmede, bunların çözülme ve sonlanmalarında etkili olacağı muhakkaktır. Bunun içindir ki; hiçbir kral tanrı değildir. İnsanlar kralları  tanrılaştırırlar…

Kötü yönetilmenin ve kişilere ikbal sağlayan tırmanış kolaycı ve çıkarcı gruplar oluşturma sebepler ve etkenlerin başında halk gelir… Fırsatçılık bireyselliği körükler. Oysa toplumlar yaşadığı ülkede huzur ve mutluluğu; aldatan ve mütemadiyen aldatılan anlayışla yönetildiğini biliyor ama susuyorsa! Nedenleri için aynada önce kendi suratına bakmalı.

Bir ayraç işareti ile birbirinden ayrılmış iki ayrı rakamsal ifadenin 1100 odalı bir sarayın koridorlarına yansıyan ihtişamda görenler, sokakta rezil ve kepazeliğe sırtını dönenlerin rakamlarıdır. Aklın en ücra köşesine kazınmış bir üst akıl sarkacı gibi mütemadiyen salınmak. Neydi … Yalan.

İktidar mensupları, en küçük bir mahcubiyet duymadan, yüzleri kızarmadan, 17/25 Aralık olaylarının olmadığını, bu olmayan yolsuzluktan ötürü iktidara tavır alanlardan özür bekliyor. Yapılan yolsuzluklar, kutular içinde dağıtılan rüşvetler, kol saatleri, telefondaki rüşvet pazarlıkları ve rüşvet ve yolsuzluk paralarının kaçırılması, saklanması. Tüm bunların bağımsız! Yargı tarafından açığa çıkartılmasını, yargı önünde hesap verilmesini isteyenlerden özür bekliyorlar.

İktidar ortağı olan cemaat mensuplarının iktidarın yaptığı yolsuzlukları, ahlaksız pazarlıkları hangi gerekçe ile olursa olsun kumpas, tuzak diyerek savuşturmaya kalkışması, o yolsuzlukları suç olmaktan çıkartabilir mi? Böyle bir kirlilik var mı? Var. Amerika adaletinden adalet bekleyen bir ülkede yaşıyorum. Aradan geçen 4 koca yıl.

Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek “halk tasarruf etmezse felakete sürükleniriz” diyor. Ele verir talkını, kendi yutar salkımı. Kendilerine bakın? Yüksek maaşlar. Lüks binitler, uçaklar, yatlar, konutlar saraylar. Vergi cennetlerine para transferi yapan, oğulcuklar, eş dost kayınçolar, enişteler.  Talkıncılar lüks yaşasın, halk tasarruf etsin. Yastık altı ölümlük altın ve dövizler ortaya çıkartılsın.

Talkıncılar, 8 milyar dolara aldıkları doğalgazı bu millete 55 milyar dolara satacak. Sonra; Türkiye Avrupa’nın en ucuz gazını kullanıyor diyecek. 11 Milyar dolara aldığı petrolü bu millete 93 milyara satacak, Türkiye Avrupa’nın en ucuz akaryakıtını kullanıyor diyecek. 7 Milyar dolara ürettiği Elektriği bu millete 76 milyar dolara satacak! Türkiye Avrupa’nın en ucuz elektriği kullanıyor diyecek.

İktidar, iktidar süresince bizden 2 trilyon dolar vergi topladığını, 70 milyar dolara devlet birikimini sattığını, bunun üzerine 430 milyar dolar borçlandığını, bu borçların karşılığında faiz lobisine yılda 215 milyar dolar faiz ödediğini bileceksiniz. Yinede yoksulluk edebiyatı ağır basıp talkıncıları alkışlayacaksınız. neciplik böyle bir şey olsa gerek.

Talkıncılar; diyor ki; ‘Tarımda 1 numarayız’. Sudan’da 780 bin dönüm tarım araziyi 99 yıllığına kirala. Türkiye’de ekilebilir tarım arazisinin 16,7 milyon hektardan 13,9 milyon hektara düşmesinin nedenlerine bakma! Arpadan, Buğdaydan, Samana, Kuru fasulyeden, Pirince, Nohuttan, Soyaya canlı hayvandan, kırmızı ete kadar her şeyi ithal et. Tarımda 1 numara ol. 2003 yılında 2 milyon 765 bin olan kayıtlı çiftçi sayısı 2016 yılında 624 bin azalarak 2 milyon 141 bin kişiye düşecek. Köyden kente göç hız kesmeyecek. Bu ülke Avrupa birincisi olacak!

172 bin nüfusun 22 bini yeşil kartlı olan Gümüşhane’ye havaalanı yapan adamın bisikleti dahi olmayanlara, köprü yaptık, yol yaptık Dünyanın en büyük havaalanını yaptık diye alkışlatması gayet doğal. 80 yılın birikimini 15 yılda satıp bitirdiler. Hem de kimlere? Bu ülkenin Milli olan bankası kalmadı. Bindiğiniz aracınızın muayenesini Alman yaparken, Türk çiftçisi İsrail menşeli domates üretiyor. Milli sanayimi. Var mı? Otomobilin montaj sanayisine dayalıysa. Senin neren milli?

Rakamlar; Türkiye’de DİE verilerine gör nüfusun %76.3’ü yoksulluk ve açlık sınırında yaşıyormuş. Yine Türkiye’de mutlu çoğunluğun milli gelirden payı %23.7 imiş. AKP’nin iktidar olmadaki oy oranına bakar mısınız. İktidar 28.3’le yoksul ve açın sırtından beslenmiş ve %52 ile iktidar olmuş. Öyleyse açım diye bağırmayacaksın. Yoksulum diye yırtınmayacaksın. Tarım sektörü öldüm bittim diye TV’lerin karşısında ötmeyecek. Emekli açım demeyecek. Milli piyango ikramiyesi 61 milyon lira. Uyuyan bir milletin 80 milyonda 1…

Bu rakamları ben yazmıyorum.

 

 

 

 

 

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN