BANA BİR MESAJ GELDİ.

2 Nisan 2019
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
1724 defa okundu.
BANA BİR MESAJ GELDİ.

BANA BİR MESAJ GELDİ.

İstediğin kadar konuş. Karşınızdaki sizi anlayacağı kadar anlar…

İnsanlar geçim telaşına düşmüş. Doğrudur. Benim yerel seçimler, ekonomiyi düzeltmez dememde; doğrudur. İnsanlar akşam eve götüreceği ekmeğin hesabını yaparken ne anlamı var bu felsefenin diyenlerde mutlaka var. İşte burada yoksulluğun, yokluğun önüne geçilecek yaptırımları kulak arkasına atan toplumun bir gizli manifestosu var. O’da bugün belli oldu. Takke düştü kel göründü.

Bu ülkede “Ben zengini severim” diyen politikacı, ‘Yoksuldan iyi yurttaş olmaz diyen’ gazeteci varsa!

Bana gönderilen mesaj:

‘Şu güzel ülkemde yaşayan ne kadar boş insan varmış meğersem… Bir oku, ama tane, tane oku. Özümleye, özümleye. Özde değil, sözde yaşanılan olmamak için. Kızmadan. Ve sabırla. Nutuk’tan şaşmadan. Unutmayalım tek koruyucu, koruduğun topraktır. Asla ihanet etmez. Sen ne isen, o da sana hizmet eder. Hem de cömertçe. Bu not Aziz Nesin’nin Atatürk kitabından.

Hani “Türk, öğün, çalış, güven” demiştin ya… Biz ilkinde takılıp kaldık. O yüzden çalışmaya vakit kalmadı. Kimselere de (kendimiz dâhil) güvenmiyoruz. Seninle övünüyoruz. Adına barajlar, yollar, köprüler yapıyoruz. Balolar, Heykeller, hatalar yapıyoruz. Klipler, zamlar, işkenceler, darbeler… Öyle bir kargaşa yarattık ki senin adına darbe yapanlar, senin adına yönetimde olanları devirip, senin fikirlerinle açıklıyorlar bunu… Ve de devrilenler yine senin fikirlerinle savunuyorlar kendilerini…

Herkes seni bir dönemki görüşlerinle tanımlayıp başka, başka anlatıyor bize… Asker, demokrat, dindar, ateist, laik, çapkın, milliyetçi… Liste uzayıp gidiyor, biz tartışıp gidiyoruz. Hala “izindeyiz” ve bu izin hiç bitmeyecek gibi görünüyor. “izinde” olduğumuzdan kabrine çok ziyaret yaptık, ama sana layık bir film yapamadık. 66 yılda… Belki kimseleri sana benzetemediğimizden, belki parayı denkleştiremediğimizden…

Adına yaptığımız köprülere akın, akın koşuyor yurttaşların… İntihar etmek için… Zorlu savaşlarla kurulan Türkiye cumhuriyeti devletinde bugün çetelerin gölgesi var.

Dev posterlerini yaptık ama doğru dürüst bir belgeselini yapamadık Ata’m…! Arkandan ağlamaktan gözlerimiz şiştiği için yazılarını, konuşmalarını doğru dürüst bir kitapta toplayamadık. Adına kurduğumuz kültür merkezini yangından koruyamadık. Senin adına iktidara el koyanlar mirasını çiğnedi, ses çıkartmadık. Kurduğun partiyi kapatıp, arşivini yaktılar… Alkışladık…

Çünkü biz izindeyiz ata’m… Her sabah güne “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye bağıran, geri ve tembel nesiller yetiştirdik. Sesimiz gür çıkıyor ama eğitimde başarı oranlarımız yerde sürünüyor. Köşklerin bakımsızlıktan dökülüyor…

Kocaman resimlerinin asıldığı kamu binaları içinde memurun aç.. “Beni emanet ediniz” dediğin doktorların biliyorsun seni “geç teşhisten” erken yolcu ettiler. Merak etme “izindeyiz” ata’m… O dönemde söylediğin bazı sözler bugün 7 kilit altında.

Din üzerine, düşünce özgürlüğü üzerine yazdıklarını yazmaya, söylemeye kalkanlar mahkemelerde sürünüyorlar.  O gün yazdıklarını, bugün ağza alamayacak haldeyiz. Seni aşmaktan vazgeçtik, sana ulaşamıyoruz ata’m…

Heykellerin o kadar büyük, posterlerin öyle kocaman ki, Ardında bir dolu adam kendi pisliğini gizleyebiliyor.  Pislik büyüdükçe heykelleri de büyütüyorlar.

Şu ‘izindekiler’in listesini bir görsen inanamazsın ata’m… Kendini tanıyamazsın. Özlü sözlerini paylaşamıyorlar. Yılgınlığa düşmememiz için söylediğin “küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurabilir” sözünü itfaiye kapısına asmışlar. Bağışla bizi… izindeyiz Ata’m…!

Atam, hala yaşıyorsak:

Edepsizlik sayesinde!

Altı oku soruyorsan,

Politika dehlizinde!

Hele partin senden sonra,

Devrimlerin tavizinde!

Vasfedeyim halimizi,

Kalemime ver izin de!

Yobazlarla gericiler,

Onlar bizden daha zinde!

‘Atam, Atam…’ derler ama

Bir adınız var sizin de…

Halkçılıkla devletçilik:

Anlatamam, çok hazin de…

Çoktan beri sahteciler,

Ağır çeker her vezinde!

Tek umut var, o da yalnız,

Amerikan dövizinde!

Sorma Ata’m, halimizi,

Hal mi kaldı anlatacak…

İşte geldik dizindeyiz!

Yata, yata çok yorulduk,

Tatil yaptık, izindeyiz!

Sanayide henüz daha,

Cafer için lazım diye,

Amerikan bezindeyiz!

Geçeceğiz Avrupa’yı

Ama şimdi izindeyiz!

Hocamız var, hacımız var,

Uçan kuşa borcumuz var,

Eloğlunun ağzındayız!

Ama bizi zor bulurlar,

Bahar, yaz, kış izindeyiz!

Evet, doğru söylemişsin:

‘Türk milleti çalışkandır! ‘

Biz de senin tezindeyiz!

Dinlenmekten yorulduk da,

Onun için izindeyiz!

Zinde kuvvet diye söz var,

Kimse bilmez adresini,

Ah izindeyiz, vah izindeyiz!

Bugün değil, bu yıl değil,

Çoktan beri izindeyiz!

İlerledik Ata’m öyle,

Şimdi görsen tanımazsın:

Amerikan tarzındayız!

Arasan da bulamazsın,

Otuz (81) yıldır izindeyiz!’

Bu ülkedeki Atatürkçülerin siyasetini de, particiliğini de özetlemiş sanırım. Bunun içindir ki; Atatürk ve Atatürkçülüğü tekelinde sayan CEHAPE ben sana neden ‘OY’ vereyim ki?  Şimdi diyeceksiniz ki; Mustafa Bağ senin bir oy-un-a-mı kaldık.

Anahtar Kelime:
YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN