TOPLUMSAL CİNSİYET KURAMLARI VE KADIN.
Aşıkpaşa Muhtar adayı Adalet Toprak…
‘Demokrasi herkes için eşit hakların ve fırsat eşitliğinin sağlanması demektir’. Doris Bures Avusturya Federal Kadın, Medya ve Kamu Hizmetleri Bakanı…
Bir ülkenin tam ve eksiksiz kalkınmasının, dünyada refahın ve barışın elde edilmesinin kadınların, erkeklerle eşit şartlarda, her alanda, azami katkılarının olduğu gerçeğine inanmış birisi olarak, Kırşehir bir farkındalık yapıp yerel seçimlerde kadın muhtar adaylarına, İl Meclis ve Belediye Meclis üyelerine oy versin. Nelerin değişebileceğini, estetik ve zarafetin nasıl olabileceğini hep birlikte görelim.
Herkesin aklına hak, hukuk, adalet geldiğinde, akıllara; neden önce kadın gelir!
Ülkemizde ekonomik ve sosyal göstergelerde AB ortalamalarını yakalamamız ancak kadınların eğitim düzeyinin yükselmesi, işgücüne katılım ve istihdamının gelişmesi ve siyasette etkin yer almasıyla mümkün olacağı bir gerçektir. Tüm bu alanlarda kadınların önündeki engellerin en önemlisi olan erkek egemen toplum olmamızdan, kadının bu egemenliğe koşulsuz itaat etmesi değil midir?
Engellerin tespit edilmesi ve giderilmesiyle kadının toplumdaki statüsünün güçlenmesi, demokratik gelişmişlik ve toplumsal refahın sağlanması bakımından büyük önem taşıdığı aşikâr. Öyleyse neden benim mahallemi bir kadın yönetmesin. Belediye meclisinde, İl meclisinde neden kadınlar olmasın? Önce buradan başlasak nasıl olur?
Toplumsal yaşamın her alanında cinsiyet eşitliği anlayışını teşvik eden politikaların uygulanmasını toplumsal baskı gerektirir. Bu noktada 31 Mart yerel seçimler “Kadın-Erkek Eşitliğine Doğru Yürüyüş olmalı. Nasıl ki; bir karpuz alırken, karpuzu elli kez tık, tıklıyorsak, Şehrimi yönetecek adamı da en az bin kez tık, tıklamak gerekmez mi? Hepimiz bu şehirde yaşamıyor muyuz?
Bin kez, yüz bin kez saygıyı ve övgüyü hak ediyorlar.
Çevrenize bakın. Kırşehir peyzajının (Çevre Düzeni) yaratıcılarının kadın olduğunu biliyor musunuz? Park ve bahçeler Müdürü bir bayan. Yardımcıları bayan. Kırşehir’i kucaklayan estetiğin mimarları onlar. Kırşehir’in her köşesine koşan, yeniden şekillendiren bu kadınlar akademik eğitimli. Çalışmalarının nerdeyse tamamı bilimsel ve estetik gerçeğe dayalı.
Bilgi ve birikimlerini, yaratıcılıkları ile birleştirerek, bu kentin yeşille kucaklaşmasında en büyük payın sahipleri. Bunu biliyorsanız mesele yok. Kırşehir’in her mahallesine yayılmış parklar, ana caddeler, bulvar ve övüncümüz olan kent park… Kadınların eseri.
Kadın anadır. Kadın doğurganlığıyla öğretinin baş mimarıdır. Öğretmenlik kadına en çok yakışan mesleklerin başında gelir. Zira kadın öğretiye bebeğini kucağına aldığı gün başlar. Sabır kadının yüreğine Allah’ın adıyla işlenmiştir.
Kadına dezavantajlı bakmak, sadece geri kalmış ülkelerde. Gelişmemiş ülkelerde mümkündür. Sizlerle bir Muhtar adayını paylaşacağım. Belki sizinde kapınıza bir küçük el broşürü bıraktı. O broşürü okudunuz mu? Bu aday toplum bilimi eğitimini almış bir kadın. Aşıkpaşa Mahallesi böyle bir adaya sahip. Böyle bir hanımın öne çıkıp bende varım demesi özgüveninde ötesinde. Aşıkpaşa sakinleri gerçekten çok daha şanslılar.
Evli ve bir çocuk annesi. Anadolu üniversitesi Uluslar arası ilişkiler mezunu. Yaklaşık 20 yıldır Kırşehir’de yaşıyor. Bilgi ve birikimlerini paylaşmak ve bu şehre hizmet etmek için varım diyor. Neden olmasın. Klasik erkek muhtar adayların ötesinde bir kadın. Bir anne. Muhtar…
Aşıkpaşa Muhtar adayı Adalet Toprak…
Ben tüm muhtar adayları ile kıyas yaptım. İnanın donanım olarak en önde. Sahip çıkmak değil. Sahiplenmesi gerekenler ve ortak akıl. Evlerinize, posta kutularınıza, kapı altlarına bırakılan muhtar adayları ile kıyas yapabilirsiniz. Kent yönetmek. Mahalleye temsilci olmak çok basit değildir. Sizleri temsil edecek kişi veya kişiler sizlerin aynası olacak.
Mustafa Kemal Atatürk, Bugün gelişmiş Dünya ülkelerinden çok önce, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını 20 Mart 1930 tarihinde vermişti. 19. yüzyılın sonlarında kadınların oy verme hakkına kavuşabilmesi ve kadın hakları hareketi için önemli bir aşama temsil etmiştir. İşte kronoloji.
1906 yılında Finlandiya kadın vatandaşlarına seçme ve seçilme hakkı tanıyan ilk Avrupa ülkesi olmuştur. O yıllarda Rusya Çarlığına bağlı bir Dük’lük olan Finlandiya, dünya’da ilk kadın milletvekilini meclise girdiği ülke unvanını taşır. 1907 yılında aynı ülkede 19 kadın meclise girmeyi başarmıştır.
Norveç 1913’!te, Danimarka ve o zaman Danimarka’ya bağlı olan İzlan’da 1915’te kadınlarına seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Kanada’da Quebec bölgesi hariç, kadınlara 1917’de seçme ve 1920’de seçilme hakkı elde ederken, Quebec’de kadınlara seçme ve seçilme hakkını 1940 yılında vermiştir.
1917’de Rusya ve eski Sovyet cumhuriyetlerinden bir kısmı da kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermiş, bu hak 1918’te ilk defa kullanılmıştır. 12 Kasım 1918’de Avusturya kadınlarına oy hakkı vermiş, onu takip eden günlerde 30 Kasım 1918’de Almanya’da kadınlarına seçme ve seçilme hakkı yasayla garanti edilmiştir. 19 Ocak 1919 seçimlerinde kadınlar ilk defa oy kullanmıştır. ABD’de 1920 yılında yürürlüğe giren anayasa değişikliliği ile ülke genelinde kadınlara oy verme hakkı tanınmış, Kasım 1920’de kadınlar ilk Parlamento seçimlerine katılmıştır. 1918 yılında 30 yaşın üstünde olup bazı özel durumlarda oy kullanabilme hakkını elde etmiş olan Birleşik Krallık (İngiltere) kadınları için tam oy kullanma hakkını 1928 yılında sağlamıştır. Bu tarihlerde yaşadığımız bu topraklarda Türkiye Cumhuriyeti yerine Osmanlı hanedanlığı varlığı hüküm sürmekte iken, saray kadınlarının neredeyse tamamı yabancıdır. Anadolu kadınının adı sanı yoktur. Onlar o zaman içinde de kuluçka makinesi ve mal niyetine alınıp satılan canlı yaratıklardır.
Güney Afrika Cumhuriyeti ırklara göre kadınlarına 1930’da beyaz ırka, 1984’de Hint ırkına, 1994’te siyah ırka oy hakkı tanımıştır.
Türkiye’de, Türkiye Cumhuriyetinin ilanıyla birlikte 10 yıl içinde Türk kadınlarının tamamına 20 Mart 1930’da belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. 1933’te köy kanununda muhtar seçme ve köy heyetine seçilme hakkı düzenlendi. Milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına ise 5 Aralık 1934’te yapılan anayasa değişikliliği ile kavuştular. 8 Şubat 1935’te ilk defa meclis seçimlerine katılan Türk kadınları 17 sandalye elde ettiler. (Milletvekili toplam sayı 70 Kadın çoğunluğu %24)
Fransa’da 4 Ekim 1944’te. 29 Nisan 1945 yılında İlk belediye seçimlerine katılım. 21 Ekim 1945 Parlamento seçimlerinde oy kullandılar ancak Parlamentoya alınmadılar. 1925’te Belediye seçimlerinde sadece Belediye seçimlerinde oy kullanan İtalya kadınları seçme ve seçilme haklarını 21 Ekim 1945 te aldılar. Brezilya 1934’te. Filipinler 1937’de. Arjantin ve Meksika’da 1946’da. Japonya’da 1945’te. Çin’de 1947’de. Liberya’da 1947’de. Uganda’da 1958’de. Nijerya’da 1960’da kadınlar oy verme hakkına sahip oldular. Sıkı durun Dünyanın en medeni ve çağdaş ülkesi İsviçre. Burada da İsviçre kadınları seçme ve seçilme haklarını 7 Şubat 1971’de elde ettiler. İsviçre’ye bağlı Appenzell kantonu ise bu hakkı kadınlarına 1990 yılında vermiştir.
Unutmayın ki gelişimin, ana ilkesinde kadın var.