Sapıklar, sapkınlar mı çoğaldı bu ülkede? Ya da Cumhuriyet düşmanları mı? Nereden baksanız Cumhuriyet’e, devrimlerine, Atatürk’e karşı sanki -gizli- bir saldırı kampanya başlatılmış gibi…
Günaşırı Cumhuriyeti inkar eden, aşağılayan söylemler var.
Devrimler için de öyle…
Cumhuriyet’e ve devrimlere karşı davranışlar, hakaretler olur da Atatürk’e karşı olmaz mı?
Geçenlerde Siverek’te, ardından İstanbul’da, dün de Zonguldak’ta kendini bilmezler, ülke ve Ulus düşmanı kişiler Zonguldak’ta Atatürk heykeline saldırdılar.
Amaç, Atatürk’le çağdaşlaşma yolunu tutmuş olan Türkiye’yi eskisi gibi şeyhler müritler, tarikatlar, cemaatlar ülkesine döndürmek mi?
Kabul olmayacak duaya amin denmez…
Atatürk heykellerine saldıranlara sorarsanız; “Heykeller puttur” der, başka şey bilmezler.
“Heykel, büst puttur!…” bir görüş…
Kimileri, böyle düşünerek neyi ispatlamaya/kanıtlamaya çalışıyorlar acaba?
Müslümanlar yanında bu devirde hala puta tapanlar mı var?
Hayır, öyle olmuyor, “Heykel, büst puttur!..”
“Cahiliye Çağı”nda, daha Müslümanlık yokken Mekke’deki putlara tapılıyor, onlardan yardım istendiğini bilmeyen yok aramızda herhalde…
Bu, cahillikten gelen bir tapınma yöntemi idi.
Sevgili Peygamberimiz, “Cahiliye Çağı”nın geleneği puta tapmayı ve tüm kötülüklerini Yüce Rabb’imizin emirleri/tebliğleriyle yerle bir edip kaldırdığında insanlık “son din” İslamiyetle tanışmış olmadı mı?
Bunda kuşkusu olan mı var yoksa…
***
1071’de Alpaslan’ın Anadolu topraklarında başlatıp, Fatih, Yavuz, Kanuni ile devam eden İslam fütuhatının devamlılığının sonlanma tehlikesi yaşadığı 1919 sonrasındaki süreçte; Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına Yüce Rabb’in “kalp gücü/kuvveti” verdiğini nasıl unutuyoruz?
Peki, böyle bir Yüce lütuf/ihsan olmasaydı, bu topraklarda Haçlı’nın hükmü geçer olsaydı, neler olacağını Atatürk’e kin besleyenler niçin hiç düşünmüyorlar?
Bu ülkede ezanlar okunabilecek miydi?
Cuma namazı kılınabilecek miydi?
Atatürk’ü sevmeyenler; kin tutanlar sanıyorlar ki, O’nu sevenler -haşa sümme haşa- Atatürk’e tapıyorlar.
Elhamdülillah, ben Yüce Rabb’ın Müslüman aciz bir kuluyum. Atatürk’ü seviyorum.
Sevgimin temelinde; bu güzel ülkemin düşmana teslimine razı olmayışı, böyle bir isteğe rıza gösterenlere isyan edişi yatar.
Ülkemi ve insanını cenabet bir topluluğun emrinde esir olmaktan Yüce Rabb’ın lütfuyla kurtarmasının kutsallığı yatar.
Daha ne yapsın?
***
Mustafa Kemal Atatürk’ü ve arkadaşlarını sevenler; O’nun heykellerine, büstlerine ilgi gösteriyor, kimliğine saygı, hizmetlerinden ötürü sevgi duyuyorsa bu bir -haşa- tapınma değildir ve olamaz.
Böyle bir Müslüman da olamaz!..
Atatürk’ü sevmek dinden çıkmak hiç değildir.