Ahi Evran Üniversitemiz 1996 Yılında kurulmasına rağmen çok kısa zamanda çok yol kat etti.Bu yolculuk bazen sıkıntılı bazen neşeli bazen de hüzünlü günler geçirerek yoluna devam etmektedir.
Bu yolculuğun rehberi ve yöneticisi Sayın Karakaya İlimizi her ne kadar tanısa da tanımak, ayrı çalışmak ayrı yöneticilik daha ayrı olduğunu kendisi de bilmekte, bizlerde bilmekteyiz. Bizler aman Kırşehir’imize zarar gelmesin adı kötüye çıkmasın diye çoğu zaman olumsuz hiçbir haberi yayınlamadık, yayınlamayacağız. Hızla büyüyen bir şehrin hızla gelişen kendi kabuğunu yırtmak isteyen üniversitemize her konuda yardımcı olduğumuzu Ahi Evran Üniversitesinin tüm personeli bilir. Hal böyle iken elbette bazı önerilerimiz bazı çekincelerimiz ve eleştirdiğimiz yanları olacaktır. Demokrasi ve hukuk kuralları içerisinde evrensel gazetecilik açısından olmasa olmazıdır eleştiri. Bazen insan ister istemez kulak misafiri oluyor. Üniversite falana ihale vermiş, falana onu bunu şunu yaptırmış. Benim düşüncem elbette yaptıracaktır. Ama bunu ihale ederken o kişi gerçekten vergi mükellefimi yanında kaç işçi istihdam ediyor? Bu işleri yapabilecek iş yeri var mı? Yetenek var mı? Onların araştırılması gerekir yoksa çantacılara iş verilirse o zaman hakkıyla bu işi yapanlar kapısına kilit vursun. Onlarca işçiyi sokağa bıraksın, vergi SSK Pirimi İş yeri Kirası olmasın, üç kuruşluk bir site kurarak yada sahte sosyal medya hesabından sağa sola saldırarak iş takipçiliği yapsın yapılsın. Bu hem devlete zarar hem Üniversiteye zarar hem şehrin ekonomisine zarardır. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İşçi istihdam için her türlü kolaylığı gösterirken KOSGEB ve diğer odalar her türlü makine teçhizat ve iş yeri kurma kolaylığı gösterirken çantacılara iş verilmesi onlara da ihanettir onlara da hainliktir.
Önümüzdeki günlerde Ahi Evran Üniversitesi’nin Bahar Şenliği var İnşallah terör yada şehit haberleriyle üzülüp binlerce öğrencimizin bu şenliği kursaklarında bırakmayız. Ama gel gör ki geçtiğimiz yıllarda çok acı gerçeklerle karşı karşıya kaldık. Sırf birileri para kazansın diye araştırmadan soruşturmadan şehrimizin manevi değerine küfredenler gelecekti. Yüz binlerce devletin parası hiç edilecekti. Bazı Kırşehir Sevdalısı medyalar bu işi görerek engel oldu. Oldu olmasına da bu sefer memlekette hiç şair, yazar ya da konuşmacı yokmuş gibi FETO/PDY biri getirtilerek. Yine duyumlara göre 70-80 bin lira hiç edilmiş oldu. Hani nerde kaldı FETO ile mücadele aynı durumlara aynı hatalara düşmemek için aynı yanlışı yapmamak için ihale ettiğin kişiyi de kişilerde gelen kişiyi yada kişileri de çok iyi araştırman gerekir. Özel kalemine ya da başka birine bu işleri havale edersen çooook başın ağrır. Aynı araştırman soruşturman diğer vereceğin yaptıracağın işler içinde geçerli. Eğer gerçekten Kırşehir Esnafını Ticaret Erbabını düşünüyorsan şeffaf ol şeffaf yap. Hem şehrimiz hem üniversitemiz hem de ülkemizin ekonomisine katkın hem de ruhen huzurlu olursun.