Türkiye-Rusya ilişkileri yeni bir döneme giriyor. Böylesine önemli bir dönemece gelinmesinde tarih kitaplarında çoktan yerini almış olan bir diplomasi ve strateji başarısı yatıyor. O başarının odağında ise Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev bulunuyor.
Geçtiğimiz günlerde Hürriyet’ten Murat Yetkin sürece dair bazı bilgiler paylaştı. Fakat gelişmeleri başından bu yana takip eden birisi olarak Nazarbayev’in aşağıda belirtilen hamlelerinin gerektiği ölçüde kamuoyuna yansımadığını düşünüyorum.
İşte Kazak liderin hamlelerine ilişkin bilinen ve bilinmeyen detaylar…
Rus uçağının düşürülme tarihi 24 Kasım 2015…
-Aralık ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev bir telefon görüşmesi yaparlar.(Gergin geçen) Görüşmede Erdoğan, Kazakistan-Rusya ilişkilerinin o günkü durumuna değinerek dostça bir serzenişte bulunur.
-Ocak ayında tur operatörleri ile otelleri arasındaki anlaşmalar belli olmaya başlar. Vaziyet bir önceki yıla göre %90 seviyesinde bir gerileme olacağını göstermektedir. Kazakların durumun vahametini görmeye başladığı bu ayın sonunda, 5 Şubat’ta, Türkiye’den yetkili heyetin Kazakistan’a resmi çalışma ziyaretinde bulunacağı bilgisi Nazarbayev’e ulaştırılır. Heyette dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş de vardır. Resmi görüşme 3 saate yakın sürer. Ve Türkiye-Rusya ilişkilerinin düzelmesi adına ilk resmi arabuluculuk önerisi de bu ziyarette ortaya konulur.
Tarihi süreç başlıyor
-Nazarbayev bu seyahatin hemen ardından Putin’in tavrını yoklar ve aldığı olumlu izlenimle “aksakal” unvanının yanı sıra “tarihi arabulucu” rolünü icra etmek için süreci başlatır.
-Nazarbayev 12-14 Nisan’da İstanbul’da gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısına 12’sinde gelir. 13 Nisan’da çalışma ziyareti yapılır ve Yıldız Sarayı’nda baş başa ve heyetlerarası görüşmeler yapılır. Nazarbayev ve Erdoğan baş başa 1.5 saat görüşürler. Görüşmede Erdoğan, Nazarbayev’den ilk kez açık bir şekilde bu problemin çözümü için desteğini ister.
-13 Nisan’da Nazarbayev yazdığı mektubu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderir. Nazarbayev notta Erdoğan’a, olaydan duyulan üzüntünün ve iyi niyet duruşunun gösterileceği bir mektubu Putin’e göndermesini önerir.
-Sürecin anahtarı olarak “mektup” yazılması kararlaştırıldıktan günler sonra 9 Mayıs’ta Kazakistan lideri zafer bayramı sebebiyle Moskova’da Putin ile buluşur. İşte Putin, büyük ölçüde bu görüşmede ikna edilir. Mayıs sonunda Nazarbayev bir kez daha Putin’le St. Petersburg’ta görüşür.
-Ve 20 Haziran tarihinde Nazarbayev, Büyükelçisi Tüymebayev’i arar, her şeyin hazır olduğunu Taşkent’te gerçekleşecek Şanghay zirvesinde Putin’e teslim edilmek üzere mektubun acil hazırlanmasını ister. Büyükelçi Tüymebayev 21 Haziran’dan önce Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşür ve ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’a konuyu aktarır. Kalın, 22’sinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşüp kararlarını bildireceğini belirtir. Bu görüşmede Erdoğan nihai kararını vererek, mektubun yazılmasına onay verir.
Zamanla yarışılmakta…
-Nazarbayev, Taşkent’e 22 Haziran’da ulaştığında ilk olarak mektubun gelip gelmediğini sorar. Mektubun gecikmesi az da olsa endişeyi artırmaktadır. Zamanla yarışılmaktadır. Zira Putin’in oradan öğlende ayrılma (Çin’e geçme) ihtimali çok yüksektir. Mektup metni Türkiye’nin Taşkent Büyükelçiliği kanalıyla Nazarbayev’e gösterilir. Nazarbayev her iki ülkeyi rahatsız etmeyeceğine inandığı metni beğenir. Artık ıslak imzalı mektubun Putin’e verilme aşamasına geçilmiştir.
-Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, özel bir uçakla Taşkent’e sabah saat 05.00’da hareket eder. 1.5 saat geçmesine karşın iniş için izin çıkmamıştır. Bu arada Kalın ve Tüymebayev arasındaki akşam, gece boyunca süren görüşmeler uçakta da devam eder. (Internet üzerinden ilk mesajlaşma 05.30’da başlar.) Uçağın Bakü’ye mi yoksa Taşkent yakınlarındaki Çimkent’e mi ineceği sorgulanırken, İbrahim Kalın Büyükelçi Tüymebayev’den Nazarbayev’in Kerimov’la görüşmesi ricasını iletir. Nazarbayev’in yüz yüze görüşüp ikna ettiği Kerimov bizzat Başbakanına talimat vererek iniş iznini sağlar.
-Uçağın indiği anlar çok önemli… Çünkü inişte Kazakistan’ın Taşkent Büyükelçisi, Kalın’ı bizzat karşılar ve Nazarbayev’e getirir. Vakit daralsa da mektubun verilmesi için devlet başkanlarının basın konferansından önce yetişmesi sağlanmıştır. Nazarbayev, Putin’in yardımcısı Uşakov’u çağırır, temas sağlanır ve mektup Putin’e ulaştırılır.
Putin’den olumlu cevap…
-Putin, Nazarbayev’e öğle yemeği sırasında, mektubu bu şekilde kabul edeceklerini söyler.
-Nihayet ayın 27’sinde resmi açıklamaların yapılması kararlaştırılır. Bildiğiniz gibi Kalın, beklenen açıklamayı yapar ve “Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesi konusunda mutabık kaldık” der. İlişkilerin normalleşeceği haberinin yansımasının ardından Nazarbayev ve Erdoğan samimi bir telefon görüşmesi yaparlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan Nazarbayev’i resmi olarak Türkiye’ye davet eder. Bilindiği üzere 5 Ağustos’ta Nazarbayev Ankara’ya gelerek bir kez daha Türkiye ve Erdoğan’a desteğini açıklar.
Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev’in bu inisiyatifi ve attığı stratejik adımlar ona verilen “Aksakal” unvanının ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ispatlamış.