Hani hatırlar mısın bir bulut çizerdik önce resim defterlerimize
Ardından takılıp kalırdık her seferinde gözlerimiz gökyüzünde
Mavi uçurtmalarımızın kuyruğundaki özgürlüğe bakar gibi
Bir gök kuşağı eklerdik koca dağları kavuşturan yedi renk
Sen pencereleri pembe perdeli ev
Bense bir çiftlikteki tayları çizerdim
Birimiz kışı birimiz sonbaharı severdik
Belki de bu yüzdendi burçlarımızın yükselen kısımları
Teneffüs saatlerinde sen bir çizgide hep ip atlarken
Ben hep penaltı atışlarında düşürülürdüm
Sen takıldığında iplere birlikte kanardı dizlerimiz
Senin annen gelip yanaklarından öperken dizlerindeki acı geçerdi
Ben yanından geçerken hep kıskanırdım nedense annenin yanaklarından öpüşünü
Matematiğin hayatından çaldığım ilk bilgiydi saatlerin hızlı işleyişi
Mevsim şeritlerinden ağırdan iklimler geçse de
Oysa onlarda saliseler kadar hızlıydılar
Kiraz ağaçlarına kurulan salıncaklar sallanırken rüzgarlarda
Avlu ortasındaki dut ağaçları çoktan yaprak dökmüştü
Fırtına savururken karla birlikte etraftaki gazelleri
Bitirmiştik tebeşirlerin sinmiş olduğu kara tahtaların boş kısımlarını
Okulun çatı kenarlarına sarkıtlar düşerken
Gözlerimiz cam kenarlarında üşüdü bir kış mevsimi
Sonrasında parmaklarımız renksiz çizerken buğulu camlara aşkları
Hissederdik en azından karanlıktan o zamanlar çok korktuğumuzu
Fitili düşmüş bir gaz lambasından korkar gibi korkardık hep ayrılıktan
Çoban çeşmesinde ellerimizin sıcaklığını doldurup içerken kokumuzu
Zulamızda eski çizdiğimiz mahzun resimler
Ve hep kısık kalıyordu nedense sevdadan yana olan aşk türküleri
Benim dilimde “ Sarı Saçlı Mihriban”
Senin dilinde ikimiz adına “ Yol Ver Dağlar Yol Ver”
Biz mırıldanırken hep kapanıyordu köyündeki yollarımız
Sıcak bir zamanın sıcak zamanları ısıtırken yüreğimizi
Bir bahar günü sen giderken
Ben tüm mevsimleri beyaza boyadım kış gibi
Avuçlarımda bir çift kardelen kapına geldiğimde öğrendim
Sen giderken çizdiklerimizi bana bıraktığını
Şimdi anladım sana ulaşmak için kışa karışıp çocuk olmak gerektiğini
Geride çizdiğimiz masumiyetimizdeki resimler
Bir de bir de hep beyaz kaldı karla karışık ayrılığındaki zaman
İklim takvimlerindeki yaprakları dondurduğu andı
Seni hep hatırladığım saliselerdi üstümde eskitirken mevsimleri…