Ne Günlere Kaldık?

10 Ağustos 2022
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
683 defa okundu.
Ne Günlere Kaldık?

Emine İnce

Ne günlere kaldık? Her şey daha da kötüye doğru gidiyor. İnsanlar biribirlerini düşman gibi görüp, saldırıyorlar ve öldürüyorlar. Doktorlara saldırıp, kapılarına dana dilini kesip bırakıyorlar. ” senin dilini de böyle keserim ” mi demek istiyorlar? Sırtlarında silahlarla ellerinde palalarla doktorları, gazetecileri açıktan tehdit ediyorlar ve hiç bir ceza almadığı gibi, bir de ödüllendiriyorlar. Nedir bu acaba bir iç çatışma denemesi mi? Ülkede pahalılık dersen gün geçtikçe azıyor. Her gün her şeye zam. İnsanları bir gece kararnamesi ile batırıp yok sayıyorlar. Kimilerini de zenginleştirdikçe zenginleştiriyorlar. Bu nasıl idare, bu nasıl vicdan. Bir gün elbet bu da geçecek. Biraz acele etse de biz batmadan geçse. Çok sevgili arkadaşlar, akrabalar candan konuşmaz oldular parti yüzünden. Ayrılık girdi, biribirlerini seven insanların arasına biliyor musunuz tedavisi de yok bu hastalığın. Çünkü bu hastalık bir girdi mi çıkmadığı gibi katmerlenerek devam ediyor. Biliyorsunuz sağ, sol kavgasıyla başlamıştı. Şimdi iyice katmerlendi. Bitmiyor bu çile. Allah yardımcımız olsun. Çünkü herkesin eli silahlı. Her önüne gelene sıkıyorlar. Kimin umurunda? Sabah haberleri dinlerken bir şey hatırladım. Özel okulda çalışıyorum. Yıl sonu gösterileri var. Bir arkadaşım birinci sınıf okutuyor. O da öğrencilerini hazırlamış gösterilere ama sadece erkek öğrecilerini. Küçücük çocuklara simsiyah uzun giysiler, başlarına da siyah kalpaklar takmışlar. Yere bir post serdiler. O çocuklar postun önüne tek tek ve ağır ağır geldiler. Posta eğilerek selam verdiler ve çıktılar. Ben o zaman çok garipsedim. Minicik çocuklara simsiyah giysileri. Halbuki onlar cıvıl cıvıl kıyafetlerle oyunlarını oynarlardı. Çok güzel rontlarından biriyle. Bu günlerde Alevi vatandaşlarımız yine gündemde ya. Sayın cumhurbaşkanı da bir cem evini ziyaret etmiş. Cem evlerinde Hz. Ali’nin, Hacıbektaş’ı Veli’nin ve Atatürk’ün resimlerini kaldırtmışlar. Alevi dedelerinin postuna o cem evinin dedesi otururmuş. Bu posta cumhurbaşkanı oturmuş. Şimdi ben bir öğretmen olarak Atatürk’üme nasıl saygı duymayayım, nasıl sevmeyeyim. Biliyorsunuz bir okulu denetlemeye gittiğinde öğretmen kürsüyü Atatürk’e bırakmak istemiş ama Atatürk ” o kürsü de, bu öğrenciler de senin, ben o kürsüye oturamam” demiş. Ruhun şad, mekanın cennet olsun Atam. Işığın yolumuzu hep aydınlatacak. Ülkemde şu ayrılıkları kaldırsak, kirli dilleri temizlesek. Şu şarkı nasıl bize uyar mı? Fikrimden geceler yatabilmirem Bu fikri başımdan atabilmirem Neyleyim ki size çatabilmirem Ayrılık ayrılık aman ayrılık Her bir dertten ala yaman ayrılık.” Ayırmayın,bölmeyin parçalamayın bizi. Bırakın bizi bize. Sağlık, saygı, sevgi hepinize canım arkadaşlarım.

Anahtar Kelime:
YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN