26.05.2016- Saat: 20.45 – Konaklayacağım/kalacağım otelin adını söyleyen Kırşehir Gazeteciler, Radyocular, Televizyoncular Cemiyeti Başkanı sevgili arkadaşım/kardeşim Sait Yanık’a hayretle ve de merakla sordum:
“- Ula gardaşım, habu otelın sahıbi bizım oralidur daa?”
Sait kardeşim olumsuz yanıt verip, bu kez o sordu:
“- Yoo… Kırşehir’lidir. Niçin sordunuz?”
“- O zaman bizum oranın adıni niye verdi otelina? Hamsi kokayi…”
Aldığım;
“- Siz de herşeye sahip çıkıyorsunuz. Hamsi sizin, futbol sizin… Şimdi geldiniz Kırşehir’de otele sahip çıkıyorsunuz!” yanıtı karşısında biraz da laf altında kalmamak bakımından sesimi yükselterek sordum:
“- Madem oyleydi, o zaman otelunın adını niye ‘TERME HOTEL’ olarak koydi?”
Sait kardeşimin yanıtı daha da ilginç geldi:
“- Hikmet Bey, TERME Otel, kaplıcalıdır. Yani, TERMAL özelliği var. Ondan ötürü TERME HOTEL adını verdiler.”
Böyle bir yanıta inandıysam ne olayım…
Ama, bir şey itiraf edeyim, kime sordum ise hep Sait kardeşimin yanıtını verdiler bana.
Ben şimdi otel sahibinin geçmişini araştırıyorum, Ata’larında Karadenizlilik var mı diye…
Bizim lehimize bir işaret bulamazsam, Karadenizliler adına “isim hakkı” talep edip, yatak parasını ödemeyeceğim.
Yani, hakkım değil mi?
