Siyasetçi “Ülke Şarkısı” söylemeli…
Hikmet Aksoy
Şair Behçet Necatigil’in “Kır Şarkısı” adlı şiirini severim. Şair de, ben de karıncaları sevdiğimizdendir belki de bu sevgim.
Behçet Necatigil’in şiiri şöyle:
“Tam otların sarardığı zamanlar / Yere yüzükoyun
uzanıyorum / Toprakta bir telaş, bir telaş / Karıncalar
ötedenberi dostum.
Ellerime hanım böcekleri konuyor / Ne şeker şeyler onlar! / Uç böcek, uç diyorum / Uçuyorlar.
Pan’ın teneffüsü bile / Ilık, okşamakta yüzü. / Devedikenleri, çalılık vesaire / Bir alem bu toprakların üstü.
Tabiatla haşır neşir / Kırlarda geçen ikindi vakti. / Sakin, dinlenmiş, rahat / Bir gün daha bitti.”
İnsanlarda hep telaşlı… Hep heyecanlı…
Kuşlar, böcekler de öyle… Beslenme, yuva kurma, üreme ve yaşama derdindeler.
Doğaki tüm varlıklar aslında varlıklarını sürdürmenin çabasındalar.
Çizilmiş bir yaşam zamanı ve alanı var tüm canlıların…
Yalansız/dolansız…
Duru/pak, tertemiz.
***
Her canlı yaşama tertemiz geliyor.
İnsan denilen varlık da; yaşama duru/pak, tertemiz olarak merhaba diyor.
Diyor da, bu duruluğu/temizliği başına musallat olan şeytan her an, her zaman bozmaya çalışıyor.
Tehdit ediyor.
Burada “akıl” denilen Allah vergisi koruyucu kaynak insanın silahı oluyor.
Bu kaynaktan yararlandığı sürece insan denilen varlık, diğer canlılardan olan farkını ortaya koyuyor.
İşte bunun içindir ki; insanoğlu kendisine ihsan edilen akılın bedeli olarak yaşam sorumluluğu taşıyor Allah’a karşı…
Böyle bir farklılığı ve sorumluluğu olmasa hayvanlardan ne farkı kalır ki?
***
Şeytan, bir “yanlış öğretmen” olarak hep insanın yanıbaşında uzağında/yakınında bulunur yaşam boyu…
Aldatır insanları… Yanlış iş, davranış, hata önerir onlara… Yapanları da uzaktan gülerek izler. Mutlu olur.
Çünkü onun görevi bu…
***
“Tabiatla haşır neşir / Kırlarda geçen ikindi vakti. / Sakin, dinlenmiş, rahat / Bir gün daha bitti.” diyor gönül rahatlığıyla şair Behçet Necatigil.
Keşke hep böyle olabilse insanlar. Ama herkes öyle olamıyor yaşamda…
Bilim adamı hep yeniliğin peşinde koşarak kendine umut tünelinde ışık arıyor.
Yaşamın anlamını bunda olduğuna inanıyor.
Ülkesinde aydınlık, ülkesinde mutlu insanlar, çağdaş bir yaşam olsun istiyor.
Ama?..
Siyaset anlayışımız!..
***
Siyaset dünyamız yeni bir seçim dönemine hazırlık yapıyor. Yerel seçimler nedeniyle bu güzel ülkede insan karalama yarışı yapılacak yine…
Niçin?
Sadece yakalanılmış olunan “kazanmak hastalığı”nı dindirmek için…
“Tabiatla haşir neşir” olsak…
Siyasetçiler olarak birbirimizi sevsek…
Siyaseti bilimden üstün görmesek…
Hep toplumsal yararı ön planda tutsak…
Siyasetin labirentlerine girip kendimizi kaybetmesek…
Şair Behçet Necatigil’in dizelerindeki gibi;
“Tam otların sarardığı zamanlar / Yere yüzükoyun
uzanıyorum / Toprakta bir telaş, bir telaş / Karıncalar
ötedenberi dostum.”
huzurunu duyup, ülkemizi, insanlarını düşünebilsek…
Böyle bir ülke yaratmak zorundayız.
Başkası için değil, kendimiz ve arkadan gelen kuşaklar için…