Gündemimiz Ekonomi

Mustafa Altıntaş

Son günlerde neredeyse her ortamda konuştuğumuz bir şey var. Euro ve doların hali ne olacak? Altının fiyatı aldı başını gitti, şimdi bu millet ne yapacak ?

“Tarih; yüce milletimizin zor zamanlarda ve en güç şartlarda bile mazisinden aldığı kahramanlık ruhuyla bütün imkânsızlıkların üstesinden geldiğinin en kadim şahididir. Tarihin unutulmayan sayfaları, Türk milletinin kahramanlıklarıyla doludur. Yok olduğu varsayılan bir milletin, bağımsızlığına ve namusuna kast eden bedhahlara karşı birlik ve beraberlik içinde milletin yüce iradesi ile büyük bir meydan okumasıdır. Tarihin hiç bir döneminde boyun eğmeyen aziz milletimiz, Ulu önder Atatürk’ ün önderliğinde yürüttüğü milli mücadele ile tarih önünde büyük bir sınav vermiş, hakkımı vermem diyerek haklılığını tüm dünyaya ispatlamıştır. Büyük Millet Meclisimiz, Kurtuluş Savaşı’nın zor koşullarında, verdiği büyük mücadeleyle aziz milletimize güç vermiştir.”

Elbette yukarıda bahsettiğim sözleri yüzlerce kez duymuş, okumuş ve anladıkça gururlanmışsınızdır. Çünkü Türk milletinin tarihinde ve töresinde asla ümitsizliğe yer yoktur. Son günlerde yaşanan ekonomik buhran, döviz kurlarındaki durdurulamayan artış ülkemizde bazı çevrelerce felaket olarak algılanmaktadır. Ana muhalefetin genel başkanının ülke menfaatlerinin yararına hiç bir zaman konuşmadığına bir kez daha şahit olup, bu tablo yaşanırken “Ben sana dememiş miydim, Ortadoğu bataklığına girmeseydin” demesi, derdinin sadece doların yükselmesinin olduğu kabul edilemez bir gerçektir. İçişleri bakanı Sayın Soylu’nun da ifade ettiği üzere; “Bu millet insanlığını, döviz kuruna satmaz, sen bizi yanlış tanımışsın. Aman dolar yükselmesin diye onurumuzu, insanlığımızı ayaklar altına alamayız.” çevremizde yaşanan olaylara gözümüzü kapatmamamız gerektiğini bir kez daha vurgulamıştır.

Bu ve benzeri örnekler çoğaltılabilir fakat burada amacımız döviz kurunun fırlaması değil, Türk milletinin bu durum karşısındaki tepkisidir. Türkiye cumhuriyet ilk kez krizle 1929 yılında tanışmıştır. Türkiye, Osmanlı borçlarının kendine düşen bölümünü 1929 yılında ödemeye başladığı zaman aynı yıl dünyada “büyük buhran” baş göstermiştir. O yıl ekonomi hem reel hem spekülatif açıdan ciddi bir döviz bunalımı yaşamıştır. Daha sonra sırasıyla 1948, 1954, 1958, 1969, 1974 (Birinci Petrol Krizi), 1978, 1979-1980 (İkinci Petrol Krizi), 1988-1989 Krizi, 1991 Finansal Krizi, 1994 Finansal Krizi, 1998-1999 Krizi, 2001 Krizi gibi bir çok kriz dönemi geçirmiştir. Fakat Türk milleti hem Müslümanlığın hem de Türk töresinin gereklerine uyarak bir sabır örneği göstermiş ve bu başına gelen krizlerin üstesinden gelmiştir.

Hem Müslüman hem de Türk olarak bizlerin algısında ümitsizliğe yer olmaması gerekir. Kur’an’da geçen ayetler baktığımızda ;  “Dediler ki: “Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma.” (15/55) “İnsana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa kapılır.” (17/83) “Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman onunla sevinirler; kendi ellerinin takdim ettiği dolayısıyla onlara bir kötülük isabet ettiğinde hemen umutsuzluğa kapılırlar. (30/ 36).” ümitsizliğe kapılmamamız gerektiğini anlamalıyız. Ayrıca bazı düşünürlerimizin, bilim insanlarımızın ve alimlerin belirttiği üzere;  “Kalk, silkelen, kendine gel. Umutsuzluğa sarılma, umutsuzluk şeytandadır. Ümit etmek Allah’tandır.”  (Şems-i Tebrizi) “Umutsuzluk yok. Gün gelir; gül de açar, bülbül de öter.”  (Sezai Karakoç) “Kahverengi dallardan pembe çiçekler açtığına göre, ümitsizliğe gerek yok.” (Hz. Mevlana) yine ümitsizliğe bir Türk insanının kapılmaması gerektiği anlaşılmaktadır.

Türk milleti geçmişte bu problemlerin üstesinden nasıl ve ne şekilde gelmişse, şimdi de yine aynı azim ve kararlılıkla üstesinden gelecektir. Tarih Türk milletinin tozlu sayfalarında batmış, bitmiş veya yok olmuş bir şekilde değil, hem maddi hem manevi güzelliklere erişmiş bir şekilde yeniden yazacaktır. Unutmayalım ki bu millet necip bir millettir. Bu millet parasından olur, işinden gücünden olur, gerekirse canından kanından olur fakat yeniden ayağa kalkmasını bilir. Allah ülkemizin yar ve yardımcısı olsun.