DOSTUM! MÜTTEFİKİM AMERİKA… (2)
Papaz Brunson bahane, iç politikaya malzeme şahane!
Amerika seviciliğinin başında Çocuklarının ikbali için Amerika okullarına gönderen, iş adamları, siyasetçiler, bu ülkede hiçbir şey olmadan, bir şey olmak için, cebinde 5 dolar parayla, Amerika’da kaldırım çiğneyenler, Yahudi ve Ermeni lobisinin kapısını aşındıranlar. CIA, Pentagon’dan randevu koparmak için,Türk derneklerinde beleş beslenip, referanslar alanlar. Bağlılık testinden geçirilip ABD dolarlarıyla desteklenenler. Türkiye’yi yönetenler!
Cart curt etmenin bir anlamı yok. Çünkü inandırıcı değil.
Belki şaşıracaksınız ama… Tarihin sayfalarına baktığınızda bizlerin Amerikalılara olan hayranlığımız Osmanlı dönemlerine dayanır. Sevicilik bugünün saray artıklarına kadar uzandığını bilmeyen yoktur. Bizler yalakalık yapmaya. Onlar dizayn etmeye programlanmışlardır. Kabul edersiniz veya etmezsiniz. Dünya’da gelişmemiş tüm ülkelerin politikalarını Sam amcanın piyonları Amerika çıkarlarına göre planlamaktadır. Çok yakın zamanda yeniden dostum Amerika canciğer kuzu sarması oluveririz.
Amerika’nın önceliği, ülkesi çıkarlarıdır. Onlar sömürür. Onlar çıkarları olduğu ülkelerde kendi uşaklarını iş başına getirirler. Enteresan olan ise bir krizle alaşağı ettikleri adamlarının yerine yenisini farklı bir isimle o millete seçtirilir. Bu yemleme her zaman geçer akçedir.
Türkiye; ABD’den vazgeçemez. Siyasileri ve Generalleri Sam Amcalarına bağlı. Türkiye’de kurulu ve aktif faaliyet gösteren tarikatların göbeği buraya bağlı. İllegal örgütler ABD destekli.
Amerika-Türkiye dostluk kronolojisi mi?
Buyurun sofraya! Bu oyun geçmiş oyunlarına ne kadar benziyor.
Başkan olmadan önce, Amerika senatosu Temsilciler Meclisi; Demokrat Parti “Massachusetts” Temsilcisi olan, John F. Kennedy “Barış Gönüllüsü” adı altında Ortadoğu’da görev yapacak olan eğitimcilere Amerika’nın Ortadoğu üzerinden ürettiği politikalara yönelik Türkiye açıklaması. 1953 “Türkiye Müslüman bir ülkedir. Günde Beş vakit Mekke’ye dönerler Allah derler, Muhammed derler. Sizler öyle çalışacaksınız ki Türkiye’de 7’den 70’e herkesi günde bir kere Amerika diyecek hale getirteceksiniz’… John F. Kennedy…
Kovboyun kanlı çizmesi ilk kez Demokrat Parti’yle Türkiye’ye giriyor. ABD’nin, Türkiye’nin dış politikasında neredeyse tek dayanak noktası haline gelmesi 1950’li yılların başına rastlar.
7 Ocak 1946 (DP) Demokrat Partinin kuruluşu. YIL: 1947’de Amerika’nın Ortadoğu’yu dizayn ederek yeniden şekillendirme planı ile başlayan bugünlerde adı BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) “Yeşil Kuşak” projesi.
Yalaklık sınır tanımıyor. Komünizm ile tehdit ve NATO
25 Haziran 1950’de başlayan Kore Savaşına, Türkiye NATO üyesi olmadan Kore’ye asker göndererek sadakatini ispat ediyor. “Büyük Amerika harekâtına yapacağımız askeri katkı NATO üyesi olmamıza bir köprü olacaktır… 4500 kişiden oluşan ‘Şimal Yıldızı’ isimli tugay Kore de kurulan Birleşmiş Milletler ordusu emrine verilecektir”… Başbakan Adnan Menderes… Amerika istemediği halde Kore’ye 4500 kişiden oluşan tugay Amerikan emperyalizminin yayılması için gemilerle gönderiliyor.
Sadakatin bedeli, geriye 1177 asker sağlam dönüyor. Onlarda Türkiye’de yoksulluk ve sefalet içinde yaşayan gaziler gününde hatırlanan bireylerden öteye geçemiyor. (721 şehit. 175 kayıp. 2147 yaralı. 234 esir. 346 hasta)
Türkiye ödülünü alıyor ve 15 Eylül 1951’de Türkiye Cumhuriyeti NATO üyesi ülke oluyor. 10 Mayıs 1954 Yapılan 20 maddelik anlaşmaya göre Türk topraklarında ABD’nin üs kurması, asker bulundurması kabul ediliyor. NATO adına Amerika Birleşik devletleri Türk topraklarında 112 üs kuruyor. Bu alanlara Türkiye Cumhuriyeti bakanlarının girişi dahi yasaklanıyor.
5 haziran 1964 ABD Başkanı Lydon B. Johnson’un tehdit içeren mektubu. Türkiye Tehdide boyun eğmem diyor. Ne hikmetse Kıbrıs’a müdahale etmek yerine üç beş savaş uçağını Kıbrıs’ta uçuruyor. Bir pilot (Cengiz Topel) şehit oluyor. Türkiye yeni müttefik arıyor. Sovyetler Birliğine yanaşıyor, ekonomik bir anlaşma yapıyor. Portakal ve Limon karşılığı Petkim, Aliağa rafineri, Paşabahçe, Tencere tabak fabrikası ve İskenderun Demir Çelik fabrikaları Ruslar tarafından kuruluyor.
Türkiye Amerika’dan gıda ve askeri hibe alıyor. Amerika’nın bu ne ilk, nede son tehdididir.
Coniler için Kerhane hazırlayan Türkiye.
15 Temmuz 1968 Amerika ordusuna ait 6 Filo İstanbul’a gelmeden Kerhanenin bütün evleri hazineden yapılan yardımla tamamen beyaz badana yapılıyor. Türklerin kadınlarla ilişkiye girmeleri yasaklanıyor. Türk fahişeler Amerikalı askerler için sağlık kontrollerinden geçiriliyor.
Amerikalı askerler karşı çıkan Üniversite gençliğine karşı Bugün Gazetesi’nden Mehmet Şevki Eygi; Kendilerini “Müslüman”, Amerikan karşıtlarına “Kızıl Komünist” yaftasını yapıştırır. Müslüman yaftalı yobaz takımı Amerikalı askerlerin yanında yer alır. Karşıt gruplar arasında çıkan çatışmada 2 kişi ölür 189 kişi yaralanır. Başlarında TC Eski Meclis Başkanı olan, o günün Milli Türk Talebe Birliği Başkanı olan İsmail Kahraman vardır. Sam amcanın askerlerinin emniyeti Müslüman gruplar eşliğinde ve polisler tarafından sağlanır. Coni’ler İstanbul kerhanelerinde barlarında sokaklarında emniyet içinde Müslüman kadınlarla halvet olurlar.
“Büyük fırtına patlamak üzeredir, Müslümanlar ile kızıl kâfirler arasında topyekûn savaş kaçınılmaz hale gelmiştir… Müslüman kardeşim, sen bu savaşta bitaraf kalamazsın. Ben namazımı kılar, tespihimi çekerim… Etliye, sütlüye karışmam deyip de kendine zulüm edenlerden olma, gözünü aç, bak! Onlarda taş, sopa, demir, Molotof kokteyli mi var? Biz de aynı silahları kullanmaktan aciz değiliz… Cihat eden zelil olmaz. Sağ kalırsa gazi olur, canını verirse şehitlik şerefini kazanır”… M. Şevki Eygi:
1974 Kıbrıs Barış Harekatı ardından gelen ambargo. Türkiye’ye 10 yıl önce çekilen mesajla aynı. ‘Amerika Menşeli silahları kullanamazsınız’… Kapatılan Amerika üsleri, yasaklanan Haşhaş ekimi. Tütün ve Zeytin yağına uygulanan kota. Türk Mallarına konulan yüksek vergiler.
Kısaca Garp cephesinde yeni bir şey yok.
Yarın marifetlerinin sonu gelmeyeceğinin gerçeği var.