
Sokaklarda dolaşırken tabelalara bakıyorum da…
“Acaba biz mi değiştik, yoksa şehir mi?” diye soruyorum kendime.
Eskiden bildiğimiz, tanıdığımız isimler vardı; şimdi yabancı diller tabelaları süslüyor.
Kırşehir’de tabelalar değişiyor, ne oldu bize, biz ne oluyoruz?
Bir sokağa girdiğinde adeta aileden biri gibi hissettiren “Berber Cemil”, “Ayşe Abla’nın Börekçisi” vs. yazardı tabelalarda. İnsan okudukça tanıdık bir sıcaklık hissederdi; çünkü o tabelalar sadece dükkan adı değil, mahallenin ruhuydu.









