ÜLKEMİZ EKREM İMAMOĞLU İLE RAHATLADI
17 Yıldır iktidarda olan Ak Parti ilk yenilgisini, 23 Haziran İstanbul Belediye Başkanlığını açık ara kaybetmesi ile aldı.
Bazı köşe yazarları bu yenilginin 31 Mart da olduğunu söyleseler de bana göre 31 Mart muhalefetin kısmi bir başarısıydı. İktidar nerde yanlış yaptı. İktidarın en büyük hatası , -bunu partinin eski kurmayları da söylüyor- 13 bin gibi az bir oyla seçimi kazanan İmamoğlu’nun başkanlığına itiraz ve iptal ettirilmesi oldu. 06 Mayıs ve 23 Haziran sürecinde Millet ittifakının adayı Ekrem İmamoğlu bugüne kadar görülmemiş halk kitlesine hitap etti. Ben Trabzon mitingini görünce bırakın İmamoğlu’nun İstanbul Belediye Başkanlığını kazanmasını, Türkiye yeni bir lider ve akabinde ilk seçimlerde Cumhurbaşkanlığını kazanacak dedim ve bunu da bu gazetede seçimlerden önce yazdım. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın iktidara geliş süreci de böyle başlamıştı. İlk önce İstanbul Belediye başkanlığı, akabinde aynı İmamoğlu gibi görevden alınma ve mağdur edilmesi ve halkın bu mağduriyete tepki vererek onu iktidara taşıması oldu. İmamoğlu’nun da seçildikten sonra Belediye Başkanlığının iptal edilmesi ve yapılan yenileme seçiminde 806 bin gibi büyük bir oy farkı ile yeniden İstanbul Belediye Başkanlığını kazanması yukarıda bahsettiğim süreci hatırlatıyor. İptal edilen seçimlerde İmamoğlu’nun göstermiş olduğu performans müthişti. Kendisine oy vermiş veya vermemiş tüm 16 milyonu kucaklaması , seçim kampanyası boyunca kibirli tavrı bir tarafa bırakıp sevgi, barış ve kardeşlik mesajları vermesi, sadece İstanbul belediyesinde yapılan israflardan bahsetmesi ve kendisin Atatürk Türkiye’nin projesiyim demesi ve “ her şey çok güzel olacak” sloganı, seçmen tarafında büyük bir beğeni kazandı. Ayrıca ülke medyasının kendisinden devamlı bahsetmesi sayesinde, küçükten büyüye herkes onu tanıma fırsatı buldu . Yenilenen İstanbul Belediye seçimleri İmamoğlu’na çok büyük bir avantaj sağladı. İlk yapılacak seçimlerde Erdoğan’ın takip ettiği süreç istikametinde büyük bir ihtimalle Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı olacak
23 Haziranda İstanbul Belediye başkanlığın kazanan Ekrem İmamoğlu’nun 1ki ay süren seçim maratonunda öne çıkan en önemli etken CHP ve İYİ Partilerin oluşturduğu Millet ittifakının adayı olması yanında, HDP’li Kürt seçmenler ile MHP’li ülkücülerin desteğini aldı. Bu seçimlerde Ak Parti hiçbir olumlu strateji geliştirememiştir. Aksine, MHP ve Ülkücü kesim tarafından hiç hoş karşılanmayan adımlar atılmıştır. Bu olumsuz adımlara örnek verirsek “ Kürdistan – Lazistan söylemi, İmamoğlu’nu Mısır diktatörü Sisi’ye benzetilmesi ve Trabzon’un Pontus’la eş tutulması, ve önemlisi de kırmızı bültenle aranan terörist başı Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman’ı Devlet televizyonu TRT’ye çıkartılıp ondan medet umulması, bardağı taşıyan son damla olmuştur. Bu olumsuz seçim stratejileri 31 Martta kendi adayını destekleyen Ak Partili vatandaşları da ürkütüp İmamoğlu’na oy verdirmiştir. Bunu bugünlerde sosyal medyada dolaşan Reis nerede yanlış yaptı eleştirilerinden anlıyoruz Bu eleştirilerden ikisini buraya almak istiyorum: “…Yola çıktıklarımızı, yolda bulduklarımıza değiştirdiğimiz için kaybettik. Dürüst- liyakatlileri yerine, çapsız- sadakatlileri(!) koyduğumuz için kaybettik. Bizden önce bize yapılanları, misliyle bizden olmayanlara yapmaya başladığımız gün kaybettik. Devletin bekasını, iktidar bekamızla eş tuttuğumuz gün kaybettik. Hepimiz birer mücahittik, etrafımızı müteahhitler çevirmeye başladığı gün kaybettik….” Bunlar seçimi kaybeden Ak partiye yapılan eleştirilerin en hafifi, aynı makalenin içinde olup da daha ağır olanları buraya almadım . İsteyen sosyal medyadan okuyabilir. Seçimi kaybeden Ak parti için başka bir eleştiri de duayen gazeteci Abdurrahman Dilipak’tan gelmiş. Bu konuda yazarın eleştirisi çok uzun bana orijinal geldiği için sadece birini alıyorum. “ Seçim öncesi, Ak Parti ilçeden bir grup İstanbul’da bir Anadolu İmam Hatip Lisesini ziyaret eder. İmam Hatip son sınıftaki kız öğrencilerle sohbet ederler.” Oyunuz Binali Beye herhalde “ deyince aldıkları cevap şu olur : “ Biz İmam Hatipliyiz diye Ak Partiye oy vermeye mecbur muyuz, Ekrem beyin duruşu bize çok yakın geliyor” Bizimkiler bunu beklemiyorlardı. Bizim tarlamızı başkaları sürmüştü, köprünün altından çok sular akmıştı. Güzel binalar yaptık ama, dışı birilerini kıskandırırken, içi bizi yakıyordu…” eleştiri yazısı böyle devam edip gidiyor Merak eden bunu da sosyal medyadan okuyabilir. Ak Partinin 17 yıl gibi uzun bir sürede iktidarda kalması ve yaptığı yanlışlıkların yukarıdaki eleştiriler de olduğu gibi ayyuka çıkması nedeniyle kendi inancına en yakın ( İmam Hatip Mezunu olması, Ülkücü bir aileden gelmesi gibi) olan İmamoğlu’na destek verdi. Bu destek önümüzde yapılacak seçimlerde de büyük ihtimalle devam edeceğini gösteriyor.