‘Terzi Kendi Söküğünü Dikemez’

1 Eylül 2020
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
635 defa okundu.
‘Terzi Kendi Söküğünü Dikemez’

‘Terzi Kendi Söküğünü Dikemez’
Uzun yıllar, terzilik yapan Kadir Çörtük, gazetemiz 40 Arena muhabirine konuştu. Öztürk, kendi dönemlerinde okumak istemeyen gençlerin meslek sahibi olmaları için aileleri ve yakınları tarafından sanayi bölgelerine çırak olarak verildiklerini belirtti.
Erken yaşta mesleğe ilk adımı attığını kaydeden Öztürk, şunları söyledi: “O dönemde okumayanı hemen işe başlatırlardı. Ya sanayiye giderdiniz, ya Siteler’de mobilyacı olurdunuz. Biz de terzi olduk. Tabii şunu da ifade etmek gerekiyor. Burada amaç çocuğun bir an önce meslek sahibi olması, ekonomik olarak ailesine destek olması ve evlendiği zaman ayaklarının üzerinde durmasını sağlamaktır.
Bu nedenle okumayan çocuklar bir an önce meslek sahibi olsun diye yönlendirilir. Burada da sizin yetenekleriniz ve kısmetiniz önemli. O şekilde hayata ilk adımı atmış oluyorsunuz. Ben, hayata atılacak gençlerin çok vakit kaybetmeden eline mesleğini almasını gerektiğine inananlardanım. Üniversite okuyanlar, faklı hayali olanlar yanlış anlamasın. Okuyacaksan tabi ki sonuna kadar gitmelisin. Memleketimizin doktora da temizlik görevlisine de polise de savcıya da ihtiyacı var. Bu ayrı bir konu.
Eğer hayata alaylı olarak devam etmek istiyorsanız mesleğinize dört elle sarılmalısınız. Bizim zamanımızda her şey daha kolaydı. İşler daha iyiydi. Rekabet daha azdı. Şimdi öyle değil maalesef. Gençlerimizi daha çetin şartlar bekliyor. Burada seçici olarak öne çıkmak istiyorsanız mesleğinizi en ince ayrıntısına kadar bilmek zorundasınız. Yerinde sayan bu dönemde ayakta kalamaz. Bu nedenle biz de dahil kendimizi sürekli geliştirmeliyiz.
Meslek erbabı olmadan iş yeri açmak doğru değil
Mesleğinde belirli bir seviyeye gelen çıraklık ve kalfalık dönemini tamamlayan ve kendini iyi yetiştirenler bir an önce kendi iş yerlerini kurmak istiyor. Mutlaka herkes hayalinin peşinden gitmek durumunda. Ancak çalışan olmakla patron olmak arasında da dağlar kadar mesafe var. Sorumluluklar bu anlamda daha ağır. Eğer bir işe girişilecekse bunun hesaplaması doğru bir şekilde yapılmalıdır. Bir de daha tam yetişmeden dükkan açanlar var. İki gün saç kesiyor üçüncü gün berber dükkanı açmak istiyor. İfadem yanlış değerlendirilmesin berberlik mesleği ile söylediğim sadece bir örnek. Ne meslek olursa olsun işi bilmeden yapacağınız girişim siz sonrasında pahalıya patlayabilir. Çıkın bakın her gün bunlarla ilgili onlarca haber medyada yer alıyor. Bu nedenle yapılacak işin de fizibilitesi çıkarılmalı ve hesaplama doğru yapılmalıdır. Yoksa yıllar boyunca dişinizden, tırnağınızdan artırdığınız sermayeniz bir anda elinizden uçabilir ve kendinizi borç batağından bulabilirsiniz.”
Mesleğimi çok seviyorum
Yıllardır terzilik mesleğini icra eden Çörtük, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bir diğer önemli husus da mesleğin sevilerek icra edilmesi… Eğer yaptığınız işi seviyorsanız, üretmekten keyif alıyorsanız çalışma saatlerinizin uzun olması dahi sizi etkilemez. Ben mesleğine aşık bir insanım. İşlerime başladığım zaman dünya ile bağlantım kopar. Tamamen işime odaklı bir şekilde çalışırım. Müşteri bir pantolon, gömlek veya başka bir ürün getirdiğinde eğer bundan bir özür veya yırtık varsa bunu nasıl yapacağımı düşünürüm. Burada hem müşteri memnuniyeti hem de benim sorunu çözmüş olmak ve istediğimi sanatıma uygulamam inanılmaz bir haz kaynağı oluyor.”
Terzi kendi söküğünü dikemez…
Meslek erbaplarının kendi işlerindeki sorunlarını çözemedikleri hususun her zaman dile getirildiğini belirten Öztürk, “ Bizim meslekte de ‘terzi kendi söküğünü dikemez’ derler. Bu ifadeye katılıyorum. Terzi gerçekten de kendi söküğünü dikemez çünkü vakti olmaz! Tabi, burada latife yapıyorum. Anlatmak istediğim hep müşteriyle meşgul olduğunuz ve işinizi bir an önce sahibine yetiştirmek durumunda olduğunuz için kendi işinize yeteri kadar vakit ayıramazsınız. Müşterinin işi kendi işinizden daha önemlidir. Durum bundan ibaret” şeklinde konuştu.
Hepimizin hoşgörüye ihtiyacı var
Toplumsal olaylarla ilgili de çıkarımlarda bulunan Çörtük, “Ülkemizde maalesef bazı kitlesel eylemlere neden olmak isteyenler var. Türk halkı olarak uyanık olmak zorundayız. Bunun dışında bazen tartışma yaşanmayacak olaylarda dahi sinirlerimize hakim olamıyoruz. Hepimizin biraz hoşgörüye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Hoşgörü birçok problemin ortaya çıkmasını engelleyeceği gibi başkalarının da size karşı tutum ve davranışlarında iyileşmeye neden olacaktır.” dedi.
İşlerde yavaşlama var…
Özellikle Kovid-19 sonrasında işlerinde bariz bir düşüş olduğunu kaydeden Çörtük, “Müşteriler harcamamalarını daha dikkatli yapmaya gayret ediyor. Durum böyle olunca yaşanan durgunluktan herkes etkileniyor… En başta da esnaf. Tabi, durgunluk başlayınca bir yerde kalmıyor. Toplumun bütün kesimlerine sirayet ediyor. Salgın hastalıktan bir an önce kurtuluruz inşallah her şey yoluna girer. Her sabah işe gelirken bir ümitle işlerimize başlıyoruz. Ümit olmadığı zaman mücadele etmek de anlamını yitirecektir. Bu nedenle her şeyin güzel olacağını düşünüyoruz. İnşallah yaşanan ve yaşanacak yeni süreçler Türk milletini büyümesine, gelişmesine imkanlarını artmasına vesile olur. Bizlere bu fırsatı verip, görüşlerimizi dile getirme hususunda aracı olduğunuz için sizin şahsınız tüm 4 0 Arena gazetesi çalışanlarına teşekkür ediyorum.” dedi.
Haber Didem Ceylan

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN