Orucu, iftarı, sahuru, teravihi, yardımlaşmasıyla gönül dünyamıza eşsiz tatlar bırakan Ramazan, bizlere veda etmeye hazırlanıyor.
Orucu, iftarı, sahuru, teravihi, yardımlaşmasıyla gönül dünyamıza eşsiz tatlar bırakan Ramazan, bizlere veda etmeye hazırlanıyor.
Başı rahmet, ortası mağfiret sonu da cehennem azabından kurtuluş olan bu kutlu ayın son dört gününü, yaşıyoruz şu sıralar. Kadir Gecesi gibi bin aydan daha hayırlı bir gece de On Bir Ayın Sultanı’nın bu son günlerinde saklı.
Allah Teâla Hazretleri, Bakara Sûresi’nin 185. ayetinde şöyle buyuruyor: “Ramazan öyle bir aydır ki, insanlara yol gösteren, doğrunun belgelerini içeren ve doğruyu yanlıştan ayıran Kur’ân o ayda indirilmiştir…” Buna karşın, Kadir Gecesi’nin tam olarak hangi gecede olduğu ise meçhul. O kutlu gecenin, Ramazan ayında, Ramazan ayının son on gecesinde veya son yedi gecesinde, hatta Ramazan’ın tek olan son gecelerinde aranması hususunda rivayetler var. Buna göre Kadir Gecesi, Ramazan’ın yirmi bir, yirmi üç, yirmi beş, yirmi yedi ve yirmi dokuzuncu gecelerinden herhangi biri olabilir. Nebiler Sultanı (sas) Ramazan-ı Şerif’in son on gecede itikâfa girer ve ev halkını da ibadete sevk ederdi. Fecr Sûresi’nin hemen başında, “Fecr’e ve on geceye yemin” ederek başlanması ve itikâfın son on gecede yer alması Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın sonunda aranması hususundaki kanaatleri daha da güçlendiriyor.
Kadir Gecesi ömrümüzün fırsatı… Rahmet ve Şefkat Peygamberi’nden bu konudaki bir başka müjde de şöyle: “Kim Kadir Gecesi’ni faziletine inanarak ve mükâfatını sadece Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatle geçirirse geçmiş günahlarının tamamı bağışlanır.”