‘Memur-Sen’e Davet

17 Şubat 2017
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
475 defa okundu.

-memur-sen-e-davet--tercih-evet-

“Anayasa Değişikliği Paketi Oylanacağından, 16 Nisan İse Tüm Milletimiz Açısından Son Derece Önemlidir.”

 

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “1 milyon 111 bin 111 üye hedefiyle 81 ilde alanlara iniyor ve ‘Evet’ diyerek ‘Yeniden Büyük Türkiye’ hedefi için sorumluluk alıyoruz” dedi.

Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında ‘Anayasa Değişikliği Referandumu’na ilişkin Memur-Sen’in kararını açıklayan Genel Başkan Ali Yalçın, “Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet” sloganıyla 81 ilde 1 milyon 111 bin üye hedefi ve referandumda ‘evet’ tercihiyle çalışmalar yürüteceklerini belirterek, “Milletimiz ve ülkemiz açısından yenilenmeye ve birilerinin Türkiye’ye dayattığı teori ve pratikleri tasfiye etmeye katkı sağlayacak her işin, her duruşun, her oluşumun ya öncüsü ya paydaşı olduk. Memur-Sen’in ve 11 hizmet kolunun tamamında bağlı sendikalarının yetkili olmasını sağlayan bu vasıfları, hem anlatmaya hem de sendikal duruşumuzu kazanımlarımızla somutlaştırmaya devam ediyoruz, edeceğiz” şeklinde konuştu.

Konuyla ilgili Kırşehir Memur-Sen şube başkanı Oktay Cebeci de şu ifadeleri kullandı:

Mayıs ayında Memur-Sen’e üye kamu görevlisi sayısının en az 1 milyon 111 bin 111 olması için, ilimizde ‘Memur-Sen’e Davet’ ziyaretleri düzenleyeceğiz. Bu yılın Mayıs ayı; konfederasyonumuz ve sendikalarımız açısından, 4. Dönem Toplu Sözleşme yapılacağından, Ağustos ayı, üyelerimiz başta olmak üzere, kamu görevlileri ve aileleri açısından; Anayasa değişikliği paketi oylanacağından, 16 Nisan ise tüm milletimiz açısından son derece önemlidir.

Toplu sözleşme masasını, emeğin hakkı verildiğinde uzlaşma, alın terine haksızlık edildiğinde restleşme zemini olarak kullanma becerisini ispatlamış bir örgüt olarak bütün kamu görevlilerini Memur-Sen’e davet ediyoruz. Ülkemizin kamu görevlileri sadece kendilerine yönelik kazanımların artmasıyla yetinecek kadar bencil değil, hiçbir zaman da olmadı. Kamu görevlilerimiz, milletine ve ülkesine kazandırmaya, milletin ve ülkenin yeni umutlara, yeni fırsat ve imkânlara sahip olması için de ter akıtır. Milletinin, ülkesinin, devletinin dara düşmesine, zora düşürülmesine, operasyon alanına dönüştürülmesine izin vermez.

Biz, milletin gördüğünden başka bir şey görmeyiz, milletin görmediği, dikkate almadığı hiçbir şeyi de görmeyiz, dikkate almayız. Bütün bu söylediklerimiz, bugünkü tartışmalar için de geçerlidir.

Anayasa değişikliği paketine bütün olarak bakıldığında, vesayetin feshine ilişkin hem yürütme hem de yargı erki odaklı değişiklikler var. Vesayetin feshine ‘evet’ diyerek demokratik hukuk devletinin güçlendirmesine ‘evet’ tercihinin neresi hatalı olabilir. Yargının tarafsızlığını anayasal zorunluluk ve sorumluluk haline getiren bir hükme ‘evet’ demekten daha makul ne olabilir. Yüksek yargı organlarında askeri vesayet dönemlerinin eseri olan üniformalı hâkim üye fotoğrafına son verilmesine ‘evet’ demek, geçmişin hatalarının tekrarına set çekmektir. Yargının demokratik denetimi kanallarının varlığına ‘evet’ tercihi, ancak yargı sistemine güvenin artmasını istemek olabilir. Suç işlemesi, sanık kürsüsünde olması, dağa kaçırılması, Gezi kalkışmasında rol alması, FETÖ tarafından mankurtlaştırılması noktasında ses çıkarmayanlar gençliğin Meclis kürsüsünde olmasını, yasama faaliyetinde olmasını istemiyorlar. Biz istiyoruz, bu yüzden de ‘evet’ diyoruz. Yasama erkininin yasama faaliyetine yoğunlaşmasını, yasama organı üzerinde yürütme erkinin baskısının kalkmasını, yasamanın yürütmeden bağımsız olmasını makul, makbul ve doğru buluyor ve ‘evet’ diyoruz. Bütün bu siyaset dışı yaklaşımları, milli iradeye aykırı bakışları ortadan kaldıran yürütme erkinin doğrudan sandıkta ve doğrudan millet tarafından belirlenmesi sistemine ‘evet’ diyoruz. Cumhurbaşkanını seçemeyen, seçtirilmeyen Meclis… Her iki fotoğrafı da yaşadık. Bu fotoğrafların ürettiği çatışma ve kamplaşmaların bedelini de ödedik. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin de bu riski ve geçmişte yaşanmış tehlikeleri ihtimal olmaktan dahi çıkaracağına inanıyoruz. Bu yüzden ‘tercih evet’ diyoruz. İmzasının sorumluluğunu taşıyan ve gerektiğinde hesap verme durumunda bırakılan Cumhurbaşkanına ‘evet’ demek, hem aklıselimle hem de geçmişe dair birikimle uyumludur. Bazı partiler ve kesimler, sendika ya da sivil toplum görünümlü örgütler, anayasa değişikliği paketinin herhangi bir hükmüne atıf yapmadan ‘tek adamlık’ ya da ‘diktatörlük’ kaygısı üretme stratejisiyle hareket ediyor. Tek adamlık söylemleri, 15 Temmuz destanını yazan milletin bağımsızlık, özgürlük ruhunu kavramamaktır. Milli Şef döneminin mimarı ve siyasi mihmandarı olan siyasi oluşumların, bugün millete ‘tek adamlık’ ve ‘diktatörlük’ serenatlarını ayrıca not etmek gerekir. Hızlı karar verme, demokratik denetim zeminlerini güçlendirme imkânları üreten hükümler barındıran anayasa değişikliği paketine dair ‘tercih evet’ kararımızın, milletimizi ‘evet’ tercihine davet etme çalışmalarımızın genel çerçevesi özetle bu şekildedir.

Kamu görevlilerine yönelik siyaset yasağı kaldırılmalı, grev hakkı teminat altına alınmalıdır

Anayasa değişikliği paketinin mevcut hükümlerinde risk ve tehlike oluşturacak bir yanlışlık görmemekle birlikte eksik buldukları konuların olduğunu dile getiren Cebeci, sözlerini şöyle tamamladı: “Kamu görevlilerine yönelik siyaset yasağının kaldırılmasına ve grev hakkının anayasal teminat altına alınmasına dair hükümlerin pakette olması gerekirdi. Bu eksiklikleri kesinlikle not ediyoruz. Memur-Sen olarak, Memur-Sen’e, bağlı sendikalarımıza üye olmayan, diğer sendikalara üye olan ya da hiçbir sendikaya üye olmayan kamu görevlilerine yönelik negatif bir bakışımız yok. Fikirlerini yanlış, hatalı, eksik bulabiliriz fakat saygı gösteririz. Kararı ne olursa olsun, bu ülkenin her vatandaşı milli iradenin paydaşı, bu ülkenin eşit vatandaşı, Anadolu’nun kendine has söylemiyle birbirinin kardaşıdır.”

HABER MERKEZİ

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN