UNUTTURULMAK İSTENEN DOĞU TÜRKİSTAN (9)
( Mehmet Kasım Cantürk’ü Hayattayken Tanıyanların Anıları)
Türkiye’ye hicret eden Doğu Türkistan Türkleri kafile başkanı Mehmet Kasım ve arkadaşlarının doğup büyüdükleri yurtlarından 5000 metre yükseklikteki meşhur Pamir yayları üzerinden aylarca yürüdükten sonra Afganistan’a iltica etmişlerdir.
Afganistan’a sığındıktan sonra İstanbul’daki Doğu Türkistan göçmenler Cemiyetine müracaat eden bu Doğu Türkistanlılar, Türkiye’ye göç etmek istediklerini bildirmişler. Bunun üzerine ilk önce 1963 tarihinde 118 aile ve 1967 tarihinde de 165 kişilik aile iskanlı göçmen olarak Türkiye’ye getirilerek Kayseri iline yerleştirilmişler. Mehmet Kasım Cantürk ve arkadaşlarının Çin zulmünden kaçarak Türkiye’ye hicretleri ile ilgili olarak Cantürk’ü hayatta iken tanıyan ve onla ilgili hatıraları olan kişilerden “Doğu Türkistan Milli Merkezi kurucu Genel Sekreteri ve Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu” Genel Başkanı İsmail Cengiz’in anıları:
Kayseri’deki bütün hemşerilerimiz, merhum babam Abdullah Kadir Cengiz’in yakın dostlarıydı. Lakin Mehmet Dursun Türkmen ve Mehmet Kasım Cantürk hem dostuydu hem de dava arkadaşıydı. Kayseri’ye gelmeden önce Pakistan ve Afganistan’da babam ile görüşmüşler, göçün hazırlığı ile istişarede bulunmuşlardı. Çünkü babam, İsa Alptekin’in vekili sıfatıyla birkaç defa Pakistan ve Afganistan’a giderek, buradaki muhacirlerimizin durumuyla ilgili aldıkları malumatı İsa Bey’e iletiyor, İsa bey de bu bilgileri derleyerek Ankara’daki resmi makamlarla paylaşıyordu. Nitekim oradaki hemşerilerimizi bir çatı altında toplayarak “İskanlı göçmen“ olarak yüzlerce kişinin Türkiye’ye gelmesinde ve Kayseri’ye yerleşmesinde rahmetlinin rolü, emeği vardı.
Mehmet Cantürk, İstanbul’a beş defa gelmişse, her defasında bizim eve gelmişti ve her defasında babamın dışında benimle görüşmüştü. Merhum, bir evlat şefkatiyle bize yaklaşır, biz de bir dayı , bir amca gibi hürmetle karşılardık. Ne var ki merhumun son günlerinde, son yıllarında maalesef vazifemizi yerine getiremedik. O’nun şefkatine layık hareket edemedik, Allah affetsin bizi.
Cantürk Hoca bir dava adamıydı. Cantürk adam gibi adamdı. Çünkü Allah yolunda hizmet eden fedakar dava adamıydı. 7’inci Dünya İslam Konferansı dolayısıyla İstanbul Taksim’de düzenlenen yürüyüşte O vardı. Çağlayan’da düzenlediğimiz yürüyüş ve mitingde O vardı. T.C. Başbakanını ziyaret esnasında O vardı. Suudi Arabistan Kralı Faysal’ın İstanbul ziyaretinde karşılama merasiminde O vardı. Düzenlediğimiz Uluslar arası Türkistan Kültür ve Sanat Sempozyumunda O vardı. İsa Alptekin’e Vefa Gecesinde O vardı. Doğu Türkistan Milli Kurultayı’nda merhum vardı.
Bugünkü “Dünya Uygur Kurultayı”nın temeli oluşturan Doğu Türkistan Milli Merkezinin kuruluş çalışmalarına katılarak bizlere manen destek oluyordu. Tayvancılara, Çin’in parasını yiyip-içenlere karşı direnen, milletin hak ve hukukunu koruyan milletin hamisi bir şahıstı. Suudi Arabistan’da yaşayan Türkistanlılarla sürekli iletişim halinde olan merhumun, babamın ve merhum Hamidullah Tarım ile Salih Artunç’un gayretleri sonucunda Cidde’de “ Talebe Fonu”nun oluşturulmasında rol oynamış, bu yardım sandığı sayesinde her yıl onlarca Uygur öğrencisinin burs almasına vesile olmuştur. Velhasıl Doğu Türkistan nerede varsa, merhum da oradaydı. Allah O’ndan razı olsun.
Haftaya Mehmet Kasım Cantürk’ü hayatta iken tanıyan “ Bağımsız Türkistanlılar Derneği “başkanı Erkin Beg Uygurtürk’ün anılarına yer vereceğiz.