Osman Bölükbaşı Dara İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener yapmış olduğu yurt gezilerinde bir gencimize “seni ne mutlu eder” diye sorduğunda, “hiç düşünmedim: hayallerim hayal oldu” diye cevap aldığını söyledi.
Meral Akşener Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fakir vatandaşlara “şükür” tavsiyesini de eleştirerek, “maalesef bazı kesimlerde şükürsüzlük, tatminsizlik, karamsarlık aldı başını gidiyor” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin Meclis Gurup toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “şükür” tavsiyesini eleştiren Akşener, Bu millet sanki şükretmeyi bilmiyormuş gibi, kendisinin ve avanesinin sanki ak kaşık, suçlu da şükür bilmeyen milletmiş gibi, millete hakaret etme repertuvarına “şükürsüzlüğü” eklediğini söylemiştir.
Akşener, milletimizin Allah’a şükretmeyi çok iyi bildiğini, mutlaka şükür tavsiye etmesi gerekiyorsa dar gelirliye değil de, bir türlü doymak bilmeyen yandaşlarına, beş on maaş alan vasıfsız danışmanlarına, genel müdürlerine şükür tavsiyesinde bulunması gerektiğini söyledi.
Şükür tavsiyesini yaptığı hafta Diyanet İşleri Başkanlığının “Şükür” fetvası hazırladığına da dikkat çeken Akşener, Allah’ın ayetlerinin arkasına sığınılarak siyaset yapılmasının çok büyük günah olduğunu dile getirerek, “Önce milleti kutuplaştırdın, baktın o da tutmadı; şimdi de, Allah ile kul arasına mı girmeye çalışıyorsun? Günahtır, günah! Sen hiç merak etme” dedi.
Ak Parti’nin düzensiz göç politikalarını da eleştiren Akşener, İYİ Parti olarak 2019 yılı Haziran ayında, iktidara talip bir parti sorumluluğuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Antalya’dan önerilerini yaptıkları halde duymazlıktan gelindiğini söyleyerek, daha sonra şu sözlerine şunları eklemiştir: “Senin ergen bir sinirin var ama Türkiye iyi bir yere doğru gitmiyor. Beni devlet adına görevlendir, yetkilendir. Ben Suriye’ye gideyim Esad ve çevresiyle görüşeyim ve ülkemizde Suriye’den gelen göçmenleri ülkelerine gönderelim’ diye teklif ettim. Ama sağır kulaklara duyuramadık.” dedi. İYİ Parti sığınmacıların ülkelerine dönmeleriyle ilgili olarak çalışmalarını tamamladığını da söylemiştir.
Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de kalması halinde 2053 yılında Türkiye nüfusunun 35 milyonu sığınmacılardan oluşacağını da sözlerine eklemiştir.