KOMŞU
Sabah çayı yine ocağa koydum. Komşumla kahvaltı yapacağız.
Komşum Ümit Barasi çiçeklerimin öz annesi. Kış boyunca ben yokum. Çiçeklerimle evime o bakar. Çok iyi, çok candan bir insandır. Yalnız beş aydır ben Ümit’in yüzünü güldürebilmek için nasıl bir şaklabanlık yapsam, ne söylesem bilemiyorum. Işte yine kapı çaldı. Ümit nasıl gelecek, ne halde. Kapıyı açıyorum. Ümit yine ağlamış, yüzü asık. Ne oldu Ümit diyorum. Biliyorum ne olduğunu ama, her sabah ki aynı soruyu soruyorum. Ne oldu Ümit?
Ne olsun gece boyunca hiç uyumadım. Ağladım. Dua ettim. Allahım duy beni. Acı çocuklarıma derken yine ağlamaya başlıyor. Çok haklı. Yirmi üç yaşındaki torunu motor kazası yaptı. Hem de ne kaza. Omirilik çok zarar görmüş. Antalya, Istanbul, şimdi de Bursa. Ameliyatlar, fizik tedaviler ve şimdi de Robotik Fizyo Terapi. Bütün aile, hele de anne seferber oldu. Anne olmak çok zor bir görev. Gece gündüz başında. En küçük bir umut için çırpınıp duruyor. Ne uyku var, ne durak. Umit annanne. Bebekken torununa o bakmış. En ağır sporları yapan, madalyalar alan torun, şimdi yatağa bağlı. Tıp ilerledi. Elbet bu gence de bir çare bulunup ayağa kaldırılacak inşallah.
Bu gün de komşum iki gözü iki çeşme ağlarken, ben hangi dilleri dökeceğimi düşünürken, çalan telefon hem çok sevindirdi, hem ağlattı. Kızı arıyordu. Anne doktor dedi ki; Deniz kendi gibi olan hastaların altı ayda gösterdiği ilerlemeyi on beş günde gösterdi. Çünkü deniz Bursaya gideli daha on beş gün oldu. Allah büyüktür. Elbet bir gün yürüdüğünü de görürüz onun ve onun gibi hastaların.
Komşu en zor gününde hemen yanında olandır. En yakınların bile gelinceye kadar. Kederde, kıvançta ve sevinçte yanımızda hep en yakın komşumuzu buluruz.
Benim de en zor günlerimde en yakın komşularım, arkadaşlarım yanımda yer alıp bana kol kanat gerdiler. Nasıl unuturum babamın, annemin, eşimin hastalığında ve vefatında yanımda yer alan komşularımı. Kırşehir’ de babamı, Ankaradayken annemi, ağabeylerimi, ablamı kaybederken, elimi tutanlar, hastayken başımda duranlar hep yakın komşularımdı. Hepsinden de Allah bin kere razı olsun. Boşa dememişler atalarımız;KOMŞU, KOMŞUNUN KÜLÜNE MUHTAÇTIR. Bir komşunun küçük bir tesellisi bile en büyük acıları hafifletiyor.
Hep deniyor ya komşuluk bitti; diye. Neden bitsin. Bitmesin arkadaşlar. Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır. Sabah akşam dibimizde ki komşuya; günaydın, naılsınız. Var mı bir sıkıntı diye sormak hiç zor değil. Biribirlerimizin, sevinçlerine, tasalarına ve acılarına ortak olmalıyız. Acılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır. Böylece toplumdaki birlik ve beraberliği perçinleriz. Kusur arayan değil, kusur örten, laf taşıyan değil barıştıran olmalıyız.
Canım arkadaşlarım siz hep benim yanımda, bana destek oldunuz. Daha dün kekik çayı içiyorum diye yazınca bazı arkadaşlarım beni uyardı. Dikkatli iç tansiyon yükseltiyor diye. Ne çok sevindim bilemezsiniz. Allah razı olsun. Beni önemsiyorsunuz diye.
Kırşehir, Ankara, Izmir ve Antalya’daki canım komşularım yaşamınızda acılar olmasın. Sevinçler, güzellikler, birlik ve beraberlik olsun. Bizi kimse ayırıp bölemesin.
Sağlık olsun. Hoşgörü olsun. Sevgi olsun, birlik olsun ve hiç bitmesin güzellikler. Gündüzünüz aydınlık, geceniz huzur dolsun.