“Kıskançlık insanı alçaltan ve küçülten bir duygudur.”
Tolstoy
‘Her Davranışın Altında Olumlu Bir Niyet Yatar’
İnsanların doğasında olan kıskançlık, aslında normal bir duygu. Ancak seviyesi yükselirse o zaman ipin ucunu kaçınırsınız. Hemen her insanın az veya çok hissettiği doğal bir duygu olan kıskançlıkta önemli olan ‘DENGEYİ’ yakalamaktır. Çünkü aksi taktirde hem kendinize, hem de kaşınızdakine zarar verebilirsiniz. Kıskançlık baş edilmesi en zor duygulardan birisidir. Kıskançlığın; imrenme ve gıpta etmeyle başlayıp, ilişkileri zehirli bir sarmaşık gibi sarabilir.
‘İlişkilerde Kıskançlık Yuva Bile Yıkabilir’
İnsanlar; yerinde olmak istedikleri kişinin sahip olduklarını kaybetmesini ister ve bunun için harekete geçerler. Kıskançlıktaki ufak tefek sorun çıkarmaların düzeyi artar. Aslında hedef, o kişinin mutluluğunu yıkmaktır. Mutluluk sebebi evlilik ise eşiyle ilişkisini, sosyal hayat ise arkadaşları ile ilişkisini bozmaya çabalar. Bozma araçları; dedikodu, iftira yalan olabilir. En uç nokta ise fiziksel zarar vermektir.
Bir ‘izleyici’ konumunda sürekli olarak diğerlerinin mutluluklarını gözlemek, bir yaşam tarzı haline gelebilir. Özellikle duygusal yoksunluklar yaşadığına ve diğerleri kadar ‘şanslı’ olmadığına inanan biri bunu yapabilir.
“Susan Kıskançlıktan korkmalı.”
Riverol
‘Evliler Değişime’
Kişilerde duygusal yoksunluklar herkesin hayatında zaman zaman olabilir. Bir yoksunluğun (ayrılık, ölüm, vb.) yasını tutmak ya da üzülmek için kendinize bir süre izin verebilirsiniz. Ancak uzun sürmüş ise bu yoksunluğu ‘Yeni Davranışlara’ dönüştürmek esastır.
Kendinizi asla ve asla ‘yaşamayan’ sadece ‘izleyen’ biri konumuna getirmeyin. Duygularınızı değiştirmenin en sağlıklı yolu ‘düşünce’ ve ‘davranışlarınızı’ değiştirmektir. Kendinizi izleyen konumdan yaşayan konuma geçirin ve yaşamın tadını çıkarmaya karar verin. Gerektiğinde bir uzmandan yardım alma konusunda harekete geçin.
İlişkilerin Kabusu ‘Aşırı Kıskançlık’
“Sevgi teleskoptan bakar,
kıskançlık ise mikroskoptan.”
Josh Billings
Kadın-Erkek ilişkilerinde ‘aşırı kıskançlık’ çiftlerin huzurunu alıp götürür. İlişkilerin kabusu haline gelen yoğun kıskançlık krizleri iyi sonuçlar doğurmadığı gibi çiftlerin sağlığını da olumsuz yönde etkiler.
Aşırı kıskançlık gösteren kişinin kendi kişiliği ile ilgili bir problemi vardır. Tüm kişisel problemler gibi bunu da bir başkasının o kişi adına çözmesi mümkün değildir.
Kısacası, eşinin/sevgilisinin kıskançlığı nedeni ile bireyin belli kişilerle görüşmesi-görüşmemesi, belli şekilde giyinmesi-giyinmemesi, belli yerlere gitmesi-gitmemesi problemi çözmez. Tam aksine kıskançlık gösteren kişinin, davranışlarının daha da güçlenmesine neden olur.
Bir kez daha söylemek gerekirse kıskançlığın temeli ‘özgüven’ eksikliğidir. Kişinin kendine ya da bir diğerine aşırı güvenmesi ile aşırı güvenmemesi arasında bir fark yoktur. Bu iki zıt durum, aslında madalyonun iki yüzü gibidir. Her ikisinde de kişinin özgüven sorunu temeldir.
Aşırı kıskançlık gösteren kişilerin karşısındakilere söylediği şey;
‘SANA GÜVENMİYORUM‘à KENDİMİ GÜVENİLMEYE YETERLİ GÖRMÜYORUM’ demektir.
Bu sorunumuzu eşimize attığımızda ilişkide suçlama, yargılama, aşağılama sık sık yaşanan kızgınlıklar birikir. İçerleme duyguları güçlenir ve birbirimizi tanımak, kendimizi olduğu gibi sunmak yerine “Bendeki sorunun sebebi sensin” diye diretmek suretiyle kavga edilir. Kıskançlık duygusu yardım alınmadığında dengeye gelmez. Sonuçta çiftler kısır döngüden kurtulamazlar.
“Dinleyen kişiler daha az hata, daha az yanlış anlama ve
daha az yanlış başlangıçlara neden olur.”
“Mustafa Kılınç”
Aşırı Kıskançlıkla Gelen Şiddet
“Korktuğunuz şey başınıza gelecektir.”
Aşırı kıskançlık duymak, duygularınızı kontrol edememek, özgüven eksikliğinizi çözmemek korku duyduğunuz durumlara davetiye çıkarır.
Bilmenizi isterim ki;
“Aşırı kıskançlık sevgilinizi/eşinizi size bağlamaz. Size olan ilgisini ve sadakatini garanti etmez. Tam tersine kendi değersizlik duygunuzu ona yansıttığınız için onda değersizlik duygusu yaratırsınız.” Amacınız gerçekten bu mu? Cevabınız evetse lütfen aşırı derecede kıskanmaya devam edin
Çekinme, korku, şüphe duyguları bir ilişkide paylaşımı engeller. Çünkü yargılar ve suçlamalar ile karşılaşan kişi paylaşımda bulunmaktan korkar. Kendini sizin yanınızda rahat hissetmez. Paylaşma olmadığında yabancılaşma başlar. Yabancılaşma ilişkinin kopmasını, birlikteliğin bozulmasına hizmet eder.
“AŞIRI KISKANÇLIK = ÇARESİZLİK”
Çaresizlik duygusunun boyutu büyüdükçe, yoğunluğu arttıkça artar. Kıskançlık duygusunun artması şiddet davranış kalıplarını harekete geçirir. Her konuda olduğu gibi, kıskançlık konusunda da şiddet elbette bir çözüm değildir. Daha çok sorun getirecektir. O nedenle aşırı kıskançlık gösteriyorsanız ya da eşinizden bunu görüyorsanız hiç zaman kaybetmeden bir uzmandan yardım almalısınız. Bu durum sizin için bir lüks değil gerekliliktir.
“Oyun bitti mi şah da, piyon da aynı kutuya girer.”
İtalyan Atasözü
Kendine güvenen ve kendini seven insanlar diğerlerinden daha az kıskançlık gösterirler. Geçmişte terk edilen ya da ihanete uğrayan insanlar aşırı kıskanç hale gelebilir. Kıskançlık bir ilişkide partneri kontrol altında tutmanın yollarından biridir. Örneğin; birçok kadın, kocalarının bazı kişilerle görüşüp konuşmasını istemez. Bu sadece gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şey değil, son derece can sıkıcı da olabilir. Ne yazı ki birçok kadın eşinin kendinden uzaklaşmasından korkar ve erkek arkadaşlarıyla vakit geçirdiğinde kendini baskı ve tehdit altında hisseder.
Bazı kadınlar kocalarının işlerinin bile kıskanırlar. Çünkü evde olmaz ve onlarla zaman geçirmezler. (Aynı sebepten dolayı, erkeklerde eşlerini kıskanabilir.) Peki, nedir bu akıl almaz kıskançlığı dürtüleyen şey? Tabii konumuzun başından beri söyleyip durduğum gibi ‘Özgüven eksikliği, özgüven eksikliği, özgüven eksikliği…’
“Korku, kendimize duyduğumuz güvensizlik,
öfke ise korkunun savunma mekanizmasıdır.”
“Mustafa Kılınç”
Kadınlar eşleri ve partnerleri her dakika onları düşünmediğinde, kendilerini onlar kadar sevmediklerine dair inançlar oluştururlar.
Bazı kadınlar ise eşlerinin aşırı kıskançlıklarından muzdariptirler. Bazı erkekler eşlerinin her hareketini kontrol etmek isteyecektir. Eğer bir erkek karısına güvenmiyor ve sürekli ondan sevgisini kanıtlamasını istiyorsa, eninde sonunda onu kendinden uzaklaştıracaktır. Evlilik ilişkilerinde oluşan kısırdöngüler genelde evliliklerin sonlanmasına neden olur. Bazen partnerinin sürekli onu aldatmakla suçlaması, onu gerçekten böyle bir ilişki yaşamaya itecektir. Burada düşünce, eğer bedelini her durumda ödeyeceklerse, suçu işlemenin daha mantıklı gelmesidir.
“Biz hepimiz tek kanatlı melekleriz.
Ancak birbirimize sarılırsak uçabiliriz.”
Luciano De Crescenzo
AŞIRI KISKANÇLIKTA II GRUP
Kadın-Erkek kıskançlığına neden olan sebepler, hem de kadın ve erkeklerin kıskançlık algıları konusunda karşımıza iki çeşit “Kıskançlık türü çıkmaktadır.
GRUP
ERKEKLER; daha çok ‘cinsel sadakatsizlik’ konusunda kıskançlık yaşarken,
KADINLAR; daha çok ‘duygusal anlamda’ aldatma konusunda kıskançlık yaşıyor.
Bu farklılığın temel nedeni ise; erkeklerin sevgililerini ya da eşlerini doyurmak ve korumak için harcadıkları emeklerin boşa gitmeyip, başka bir erkeğin değil kendi genlerinin yayılmasını istemektir.
Kadınlarsa; beslenme, barınma ve korunma ihtiyaçlarını karşılamak için bir erkeğin duygusal anlamdaki sevgisine bağlanma eğilimi göstermeleridir.
GRUP
Erkekler ve Kadınların en çok kıskandığı şey ‘CİNSEL SADAKATSİZLİK’tir. Bu gruptaki kıskançlığın altında yatan şey “türlerinin-genlerinin” devamlılığını sağlamaktan çok, sosyal ve aile yaşantılarının etkilerinin yattığını düşünmeleridir. Yaşamdaki etkileşim ve iletişim yakınlaşmaları kıskançlık duygularıyla süsleniyor.
“Sözlü belirtiler; genellikle stresi, baskıyı, aldatmayı, güvensizliği
tanımlamak için en verimli işaretlerdir.”
“Mustafa Kılınç”
Kıskançlığın Kaynağına İnin
“Yaşantınızdaki değişiklikleri yapabilecek
tek kişi sizsiniz.”
“Mustafa Kılınç”
Kıskançlık Kaynağı
Kıskançlığın kaynağı her ne olursa olsun; hem faydalı hem de yıkıcı olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Eğer bir kadın ufak bir kıskançlık hissine kapılırsa, partneriyle sağlıklı bir ilişki sahibi olmak için daha fazla emek harcamak zorundadır. Ya da duyduğu kıskançlık sonucunda şüpheci ve öfkeli olabilir ki, bu durum sonunda ilişkinin yok olmasına sebep olacaktır.
Bilmenizi isterim ki;
Kıskançlığınızı kontrol etmek eşinizi ya da sevgilinizi kontrol etmek anlamına gelmez, kendi duygularınızın kontrolünü elinize almak demektir. Önemli olan nokta “DENGE” dir. İlişkinizde dengeyi sağlamak için neler yapmalısınız? İşte size ipuçları…
“En eski ve kısa kelimelerden olan ‘evet’ ile ‘hayır’ konuşurken en çok düşünülerek söylenmesi gereken kelimelerdir.”
Pisagor
Kıskançlık duygusunun nereden kaynaklandığını bulun? Bunun için kendinize zaman ayırın. İnanın bana buna değecektir.
Benim kıskançlık duygum………………………………………………………………..
……………………………………………………………………………………………
Kıskançlığınız ne zaman ortaya çıktı?
Benim kıskançlığım……………………………………………………………………..
……………………………………………………………………………………………
Herhangi bir partnerin karşısında kendinizi bu kadar özgüvensiz hissetmenizin sebebi ne?
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
İlişkilerinizde ihanete uğradınız mı?
Ben ilişkilerimde………………………………………………………………………..
…………………………………………………………………………………………….
Ebeveynlerinizde boşanma var mı? Babanız ya da anneniz evi terk etti mi? Ya da abiniz ya da ablanız annenizin favorisi miydi?
……………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………….
Kendinize gerçekten güveniyor musunuz?
Ben kendime güveniyorum. Çünkü………………………………………………………….
……………………………………………………………………………………………
Ben kendime güvenmiyorum. Çünkü ……………………………………………………….
……………………………………………………………………………………………
Kilit altında bir hayat istiyor musunuz?
Evet istiyorum. Çünkü…………………………………………………………………..
………………………………………………………………………………………………………
Hayır istemiyorum. Çünkü ………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………
İlişkilerinizde açık ve dürüst olabilir misiniz?
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
Erkek ya da kadın olarak kendiniz için, geleceğiniz için kıskançlık duygularınızı dengeleyin. Kontrol edin. Onların sizi kullanmasına izin vermeyin. İlişkilerinizdeki Parolanızı “AÇIK ve DÜRÜSTLÜK” olarak benimseyin. Sonuçlar sizi şaşırtacaktır.
“Dürüstlük kimliğe değil, karaktere bağlıdır.”
“Mustafa Kılınç”
İletişim Bilgileri:
Adres- Tunus Cad. 85/7 Kavaklıdere/ANKARA
Tel-0312 428 89 89
E-mail- nlpdap@nlpdap.com