KIRŞEHİR HALKEVİ (1936-1951)

8 Şubat 2018
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
2700 defa okundu.
KIRŞEHİR HALKEVİ (1936-1951)

Cumhuriyet’in Modernleşme Pratiklerinden Biri Olan Halkevleri, Yurdun Dört Bir Yanında 1932’den İtibaren Açılmaya Başlanmasıyla Birlikte, Bu Fikrin Bir Yansıması Olarak Kurulan Kırşehir Halkevi’ni Tüm Yönleri İle Ele Alan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Hemşerimiz Yrd. Doç.Dr. Güneş Şahin Kırşehir’in Yakın Tarihine Işık Tutan Güzel Bir Esere İmza Attı.

BOZKIR’DA BİR  KÜLTÜRYUVASI :

KIRŞEHİR HALKEVİ (1936 – 1951)

Cumhuriyet’in modernleşme pratiklerinden biri olan halkevleri, yurdun dört bir yanında 1932’den itibaren açılmaya başlanmasıyla birlikte, Bu fikrin bir yansıması olarak kurulan Kırşehir Halkevi’ni tüm yönleri ile ele alan yazar Kırşehir’in yakın tarihine ışık tutan güzel bir esere imza attı.

 TAŞRADA ŞEKİLLENEN CUMHURİYET İDEOLOJİSİ

“Bozkır’da Bir Kültür Yuvası: Kırşehir Halkevi (1936-1951)”adlı  ciddi bir kaynak esere imza atan hemşerimiz Yrd.Doç.Dr.Güneş Şahin;”1936 ile 1951 arasında Kırşehir’de sosyo-kültürel hayatı somut veriler ışığında anlamaya çalışmak da anlamlı görünmektedir. Böylece Kırşehir Halkevi’ni Orta Anadolu’nun bu küçük şehrinde fikri, siyasi, kültürel alışkanlıkları ve halkın gündelik yaşam tarzına etkileri ile beraber değerlendirmek, taşrada şekillenen cumhuriyet ideolojisini de tüm yönleri ile doğru yorumlayabilmenin önünü açabilir.”dedi.

Yazar;  Bozkır’da Bir Kültür Yuvası: Kırşehir Halkevi (1936-1951) başlıklı kitabı yazmasın yegâne nedenini, “doğup büyüdüğüm şehirle kurduğum bağdır. Bu his, elbette sadece bana özgü bir duygu değildir. Zira Kırşehir’in çok yönlü coğrafi konumu ile birlikte barındırdığı derinlikli sosyo-kültürel birikim, üzerinde yaşam süren insanları genellikle sarıp sarmalamıştır. Ben abartıdan uzak, samimi ve güvenli bir kentte çocuk olmanın avantajlarını yaşamımda her zaman hissettim. İşte bu avantajı kitabın her bölümünde aynı heyecanı yaşayarak kullandığımı düşünüyorum.” diyerek açıklıyor ve şöyle devam ediyor;

HALKEVİ, ŞEHİR TARİHİNE ÖNEMLİ VE KALICI KATKILAR SUNMUŞTUR.

Kırşehir HalkEvi Reisi Sırrı Kardeş

 

Kırşehir Halkevi, on beş yıllık fiili olarak faaliyet gösterdiği (1936-1951) şehir yaşamında, açık biçimde kenti dönüştüren bir etkiye sahip olmuştur. Şüphesiz olası eksiklikleri hemen her dönem hissedilmiştir. Ancak kentteki tüm halkevleri ve halkodaları, bu fiziki yetersizliklerine rağmen halkın sosyo-kültürel anlamda etkin şekilde eğitilmesi gibi bir ortak amaca hizmet etmiştir. Halkevi vatandaş eğitimi üzerinden bir prensip takip ederken aynı zamanda şehir tarihine önemli ve kalıcı katkılar sunmuştur.

“HALKEVLERİ İLE İDEALİZE EDİLEN YAŞAM BİÇİMİ”

Küçük bir kasaba görünümünde olan Kırşehir Vilayeti’nde Türk Ocağı, sosyal yardım cemiyetleri ve en çok da halkevleri ile idealize edilen yaşam biçimi -aslında yaratılmak istenen vatandaş özlemi- ideolojinin her hamlesinde kendini göstermiştir. Şüphesiz bu hamlelere yönelik somut veriler de dönemin gazetelerine, dergilerine ve arşiv belgelerine yansımıştır.

KIRŞEHİR HALKEVİ İNCELENİRKEN, SOSYO-KÜLTÜREL VE EKONOMİK KONULARIDA İNCELENDİ

Erken cumhuriyet tarihi alanında, yurt çapında açılan halkevleri ve halkodalarının faaliyetleri hakkında makro düzeyde pek çok kitap, makale yazılmış ve üniversitelerin ilgili bölümlerinde tez hazırlanmıştır. Elinizdeki çalışmanın genelinde yapmak istediğimiz halkevini kurum olarak anlatmak ya da halkevi ile alakalı belgeleri sadece ‘belge’ olarak vermek değildir. Kırşehir Halkevini akıp giden yaşam döngüsü içinde vatandaşın sevinci, üzüntüsü, iktidarla münasebeti ve beklentisi ile birlikte ele almaya çalışmaktır. Bu nedenle toplumun topyekûn modernleşmesinde önemli bir itici unsur olarak tasarlanan halkevlerinin bir örneği olan Kırşehir Halkevi incelenirken, kentteki gündelik yaşamı ilgilendiren sosyo-kültürel ve ekonomik konulara olabildiğince değinilmeye çalışılmıştır.

KENTİN BİLGİ VE BELGE ARŞİVİNİN YOK OLMASI TALİHSİZLİK

Cevat Hakkı Tarım’ın çalışmalarında Kırşehir tarihine hassasiyetle yaklaşması ve 1925’de Kırşehir vilayet gazetesinde kaleme aldığı köşe yazıları ile muntazam bir kent tarihi yazma ihtiyacının ne denli yoğun olduğunu ifade etmesi bizim için yol gösterici olmuştur. 1938 Kırşehir depremi ve ardından 1940’da meydana gelen sel felaketi mevcut evrak-ı metrukenin yok olmasının fiziki nedenleridir. Bu yıkımlarda evrakların ve vilayet gazetesinin nüshalarının pek çoğu tahrip olmuştur. Bilgi ve belge eksikliği konusunda Kırşehir Valiliği’nin ve Kırşehir Belediyesi’nin de sağlıklı bir arşiv tesis edememesi, yerel kaynaklara ulaşmadaki diğer sıkıntılar olarak gün yüzüne çıkmaktadır

Güneş Şahin

Kırşehir’de doğan Güneş Şahin ilk ve orta eğitimini aynı kentte tamamlamıştır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde lisans eğitiminin ardından, Ankara Üniversitesi DTCF Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi kürsüsünde 2013’de doktora eğitimini bitirmiştir. Hala Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tarih Bölümünde yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır.

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN