Dışardan İhraç Edilen Besi Hayvanları Fiyatların Yükselmesine Neden Oluyor
Kasap Hasan Doğan kırımızı et tüketimi hakkında gazetemiz 40 Arena’ya açıklamalarda bulundu. Yaptığı açıklamada “kırmızı et ve süt ürünleri ithalatında iç piyasa dengelerini çok dikkatli değerlendirilmesi ve izlenmesi gerekmektedir.” diyen Doğan: “Son dönemde kırmızı et piyasasında yaşanan fiyat dalgalanmalarını yalnızca üretici tarafından kaynaklanıyormuş şeklinde değerlendirmek yanlış bir yaklaşım olacaktır. Kırmızı et piyasasında üretici et sanayici aracı toptancı market olmak üzere birden fazla paydası bulundurmaktadır. Bundan anlaşıldığı üzere anlaşıldığı kırmızı et üreticiden çıkıp tüketiciye ulaşıncaya kadar birçok paydanın elinden geçmektedir. İşin enteresan tarafı kasaplık hayvan ve kırmızı eti tüketici fiyatından meydana gelen dönemsel fiyat artışında yetiştiren ve üreten köylünün en ufak bir etkisi ya da payı bulunmamaktadır. Buna rağmen son günlerde bazı kesimler tarafından kırmızı et piyasasında meydana gelen fiyat artışını üreticiden kaynaklandığı şeklindeki asılsız ve art niyetli olarak değerlendirmektedir. İthalattan getirim beklentisi olan kesimlerin kırmızı et piyasasında ortaya koydukları spekülatif nitelikli girişimleri yılın belli bir döneminde ziyade kurban bayramı öncesi hedef alması oldukça düşündürücüdür. Bu bağlamda sığır koyun eti fiyatlarında meydana gelen olağan dışı dalgalanmalar her yıl kurban bayramı öncesi meydana gelmektedir. Söz konusu fiyat dolgulanmaların nedeni kasaplık hayvanları besleyen değildir. Diğer taraftan bu süreç içerisinde yem, enerji gübre gibi işçilik ve benzeri giderleri başlatmak üzere üretim gibi maliyetleri de artmıştır. Gerektiğinde bir alternatif olarak değerlendirilmesi gereken ithalat seçeneği kısa vade de üretim piyasasının sahip olduğu dengeler üzerine olumlu etki yaratmaktadır. Bu nedenle özellikle kırmızı et ve süt ürünleri ithalatında iç piyasa dengelerini çok dikkatli değerlendirilmesi ve izlenmesi gerekmektedir. Yerli et veya ithal et hangisini tercih ederseniz edin, ya da günümüzde olduğu gibi hangi seçeneği kullansanız da kırmızı et piyasasındaki fiyatlar bazı kesimlerde keyfi olarak belirlenmekte veya değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Et piyasasında iyi niyette olmayan bir kısım aracı stokçu perakendecinin disipline edilmesi adına ithalatın artan ürünlerde sürdürülmesi halinde bu işten en fazla zarar, fiyatın belirlenmesinde en ufak söz hakkı yetiştirici ve besici kesimi görecektir. Diğer taraftan yapılan ithalata rağmen geçmişte olduğu gibi kasap ve marketlerde et ve et ürünü fiyatların değişmediği ya da düşmediği görülecektir. Üreticiler ve kasaplar ithalatın çözüm olmayacağı konusunda hem fikir. Üretim tarzının değişmesi gerektiğini düşünüyorum “ kombine ırk denilen hayvanlar çok süt verir.” Avusturalya merkezidir. Dünyanın en sağlıklı etidir. Onları üretmeye başlasak üç yıl sonra yurt dışında et satacak hale geliriz. Amerika= yılda kişi başı 120-170 TL arası Avrupa eşittir 70, 80 kg Türkiye de 14-15 kilo civarında et tüketiyorlar. Buna göre ülkemizde halkın çoğu ayda 200 gram et alamaz duruma gelmiştir. Demem şudur ki fiyatların düşmesi için denetim disiplin piyasalar için şart. Asgari ücretin 1404 TL olduğu durumunda vatandaşın her ay evine 1-2 kilo götürmesini bekleyemeyiz. Dönemlerin hükümet yetkilileri kanadından başlayıp ve bu zamanlara kadar uygun yaşam koşullarının yaşanabilmesi için ele alınmayı şarttır diye düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
HABER: ASLIHAN BUYRUK