Hazırlanın! İki Buçuk Parti Sistemi Geliyor…

27 Nisan 2017
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
384 defa okundu.
Hazırlanın! İki Buçuk Parti Sistemi Geliyor…

kürşat zorlu

Referandum sonuçları henüz kesinleşmedi ancak mevcut yargı/siyaset dengesinde malumun ilanının çok uzun sürmeyeceği kanaatindeyiz. Eğer referandum sonucu bu haliyle kesinleşirse sistemler sınıflamasının dışında, onlara benzemeyen bir siyasal rejim devreye girecektir. Kuvvetler arasındaki sert ayrılığa dayanan başkanlık modelinin aksine bu sistemde kuvvetlerin birleşmesi veya bir merkez üzerinde tam mutabakatı söz konusudur. O merkez halihazırdaki anayasaya göre Cumhurbaşkanında toplanacağı için de adına Cumhurbaşkanlığı sistemi denilmektedir. Başka bir açıdan bu ad altında seçmenlerde algısal bir çekingenlik yaşanmayacağı düşünülmüştür. Fakat buna Cumhurbaşkanlığı sistemi denilse de yetki dağılımı ve yönelimi itibariyle ilk fırsatta Başkanlık adıyla yoluna devam edeceğini tahmin etmek zor değil.

Daha önemlisi 2019’da bu sistem üzerinden bir seçim yarışı gerçekleşecekse seçmenlerin dikkatle irdelemesi gereken birçok değişiklikle karşı karşıyayız. Bunlardan birisi de yeni parti sistemi olacaktır. Parti sistemi ülkenin genel siyasi sisteminin bir parçası olarak partilerin devletle, vatandaşla ve kendi aralarındaki ilişkiyle açıklanır. Mesela bir çok parti varken bunların hangileri veya kaçı iktidara gelebilme/ortak olabilme potansiyelindedir? Bu partiler arasındaki karşıtlık ya da uyum nasıldır? Eşit şartlarda yarışabiliyorlar mı? Şeklindeki sorular bizi parti sistemine götürür. Türkiye’deki parti sisteminin dönüşümü irdelendiğinde hukuken tek bir partinin olduğu dönemi bir yana bırakacak olursak temel kutuplaşma CHP-DP çizgisi üzerine oturmuştur. 1995 yılından itibaren DP geleneğinin merkezde ama kısık bir ses olarak kaldığı, RP-CHP kutuplaşması ortaya çıkmaya başlamıştır. Aslında bugün yaşanmakta olan kutuplaşmanın siyasal izdüşümü bu dönüşümde gizlidir.

Önce üstün tek partiyi yaşadık

Parti sistemleri temel olarak partilerin sayısına göre sınıflandırılmakta tek parti, iki parti ve çok partili sistem şeklinde sıralanmaktadır. Sadece sayıya bakıp sistemin içeriği ve niteliği hakkında yorum yapmak elbette yanıltıcı olabilir. Zira ara durumlar ve süreçler söz konusudur. Bu amaçla sınıflandırma bazı alt bölümlere ayrılmaktadır. Bunlardan birisi “üstün tek parti” modelidir. Türkiye’de 2007 genel seçimlerinin ardından net bir şekilde uygulanan parti sistemi budur. Dikkat ederseniz bu sisteme evrilişimiz ile cumhurbaşkanını halkın seçmesi tartışmaları aynı döneme rastlamaktadır. Buna göre bazı durumlarda bir ülkede birden fazla parti olmasına ve eşit şartlar altında serbestçe faaliyet gösterdiklerine inanılsa bile tek bir partinin diğerleri üzerindeki üstünlüğü öylesine belirgindir ki, seçim yoluyla o partinin artık neredeyse kaybetmeyeceği öngörülür. Diğer partiler siyasal kararları etkileyebilirler. Ancak iktidarın el değiştirmesi “mümkün değil” algısı seçmen kitlesinde hakim olur. Bu algı ve siyasal konumlanma 7 Haziran-1 Kasım arasındaki kısa süreyi dikkate almazsak son 10 yılın bir yansıması görünümündedir.

Üçüncü parti kim olacak?

Yeni sistemin en önemli özelliği Cumhurbaşkanı seçiminde iki turlu çoğunluk usulünü getiriyor olmasıdır. İlk turda salt çoğunluk yeterliyken ikinci turda ilk iki sıradaki adaydan en yüksek oyu almış olan seçilecektir. İşte bu yöntem Türkiye’de iki partili sisteme gidişi hazırlayacak “iki buçuk parti” sistemini beraberinde getirecektir.

Nasıl mı?

İki parti sisteminde birden çok siyasi parti vardır, ancak ikisi haricinde diğerlerinin iktidarı elde etme şansları yoktur. Bu iki partinin rejimin geleceği ve meşruluğu hakkında karşılıklı kaygı ve suçlamaları yok ise (bizde vardır) seçmenler için seçim bir tercih meselesi haline gelmekte ve orada kararsızlar önem kazanmaktadır. İngiltere’de olduğu gibi üçüncü partilerin oyları böleceği endişesi seçmenin iki parti etrafında toplanmasını sağlamaktadır. Fakat diğer partilere göre öne çıkan iki partinin oyları ilk tur için yeterli olmadığı ve üçüncü bir partiye ihtiyaç duyulduğu durumlarda iki partili sisteminin saf halinden biraz uzaklaşılmış olur. Yine de kapsamı itibariyle iki partili sistemdir. Böylelikle sistemin içine iki buçuk parti dahil edilir. Türkiye’de mevcut oy dağılımlarına tekrar bakarsak 2019 seçimlerinde MHP ve HDP’nin ya da doğabilecek yeni bir partinin bu iki buçuk parti sisteminin içine girerek “Başkanı” belirleyeceği aşikardır. İktidar ve muhalefet partilerine önemle duyurulur…

 

Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.
YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN