CHP heyeti Kırşehir’de vatandaşlarla istişare yaptı. İstişarede Çorum Milletvekili Tufan Köse açıklamalarıyla 7 Haziran’dan bugüne gelen süreci değerlendirdi.
Türkiye’de erken seçim kararının alınmasının ardından partiler de seçim çalışmalarına başladı. Bu çerçevede CHP’de seçim çalışmaları kapsamında görevlendirilen Milletvekilleri, heyetler halinde parti teşkilatlarının yanı sıra sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarla bir araya gelerek, 7 Haziran’dan bugüne yaşanılan süreci değerlendirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nin görevlendirmesi doğrultusunda Isparta Milletvekili İrfan Bakır, Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Çorum Milletvekili Tufan Köse, Kırşehir’e geldi. CHP heyeti, partilileri ile bir araya gelerek, bilgilendirmelerde bulundu.
Kırşehir’de iki gün süren çalışmalarında parti örgütleriyle bir araya gelen CHP heyeti, sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek, istişarelerde bulundu.
CHP heyeti Kırşehirlilerle, 7 Haziran’dan 25 Ağustos’a kadar yaşanılan süreci değerlendirerek, bu süreçte Cumhuriyet Halk Partisi’nin mücadelesi ve istekleri ile diğer partilerin bu süreçteki yaklaşımlarına ilişkin görüşmeler yaptı.
Çorum Milletvekili Tufan Köse, CHP il Başkanlığı’nda İl Başkanı Şeref Karaosmanoğlu, Gençlik Kolları Başkanı Mesut Karakurt ve CHP Milletvekili adayı Yılmaz Zengin ve partililerin hazır bulunduğu toplantıda konuşma yaptı. Köse konuşmasında;“7 Haziran’dan 25 Ağustos’a kadar yaklaşık 2,5 aylık süreci kilitleyen, gerek siyasetin önüne gerekse Türkiye’nin önüne kilit vuran gelişmeler 7 Haziran akşamında seçim sonuçları yaklaşık olarak belli olduktan sonra MHP Genel Başkanı’nın açıklamasıyla ortaya çıktı. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı ki, bundan sonra da Milliyetçi Hareket Partisi demeyeceğiz, Devlet Bahçeli diyeceğiz doğrudan. Devlet Bahçeli, koalisyonla ilgili, hükümet kurmakla ilgili hiçbir oluşumun içinde olmayacağını en erken seçim ne zaman oluyorsa da o gün erken seçim olması gerektiğini söyleyerek bütün kapılarını kapattı. İşin esasında parlamenter demokrasilerde tarafsız kalması gereken, Anayasal kurumlar arasında bir denge oluşturması gereken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, önümüzdeki süreçte bir tekrar seçim beklentisi olduğunu dile getirmeye başladı.
Biz bu süreçte ne yaptık ve halkımızın beklentisi ne idi paylaşmak istiyorum. 7 Haziran’dan sonra 13 yıl devam eden iktidardan ve Başkanlık özentisi olan Cumhurbaşkanı’na halkımızın sandıkta verdiği mesaj, ‘siz duracaksınız, ama tek başına iktidar yok size, başkanlık sistemi de yok’ diye 3 partiye de 13 yıldır ülkeyi gerçekten bir baskı rejimi ile yöneten, büyük tahribatlara yol açan bu iktidarın verdiği tahribatı da siz 3 parti bir şekilde bir araya gelerek bir yapı oluşturun diye bir mesaj verdi. Bu mesaj en iyi algılayan parti Cumhuriyet Halk Partisi oldu. Bu anlamda gerek bizim gerekse Cumhuriyet Halk Partisi seçmeninin gerekse de Türkiye’nin geleceğinden kaygı duyan milyonlarca insanımızın kaygısı, beklentisi, Cumhuriyet Halka Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi bir koalisyon kursunlar. HDP dışarıdan bunu desteklesin. Sonuçta HDP, terörle, terör örgütüyle kendisine kalın çizgilerle bir sınır çiziyorsa 6 milyonun üzerinde oy aldı, 80 milletvekili ile temsil eden legal, meşru bir partidir bu şartlarda.
Kurulacak hükümet, iktidar döneminde çıkartılan antidemokratik yasalardan bir kere mevzuatımızı temizlesin. Mesela MİT Kanunu, dokunulmaz, yasalar üstü bir örgüt haline gelen MİT’in bugünkü yapısından kurtarılması gerekiyordu. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu hemen değiştirilmeli, çünkü bağımsız bir yargının olmadığı bir demokrasiyi düşünmek bile mümkün değildir çağdaş ülkelerde. İç güvenlik paketine ilişkin yapılan düzenlemeler değişmeli. 12 Eylül 1980 ile 6 Kasım 1983 arasında cunta döneminde çıkartılan yasalar değiştirilmeli. O dönemden kalma seçim baraj düşürülmeli. Her üç partinin de Türkiye’de iyiden iyiye bozulan gelir dağılımını düzeltmeye dönük verdiği vaatler vardı. Bunlar emeklilerimize 2 maaş ikramiye ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin markalaşmış bir vaadiydi bu. Türkiye’de milyonlarca insanımız asgari ücretle çalışıyor, asgari ücretteki vergiyi kaldıracağız dedik. Kamuda taşeronlaşmayı kaldıracaktık, çünkü taşeronlaştırmak demek güvencesiz ve ucuz insan çalıştırmak demek. Çiftçinin kullandığı mazottan vergi almayacağız dedik. Bunların tamamı ülkede gerçekten bozuk gelir dağılımını düzeltmeye dönük ve sayıları artık 50 milyona yaklaşan yoksul insanlarımızın refah düzeyini bir parça yükseltebilmekti. Bunları yaptıktan sonra en kısa sürede de yeniden bağımsız yargının gözetiminde kamu gücünün etkin olarak bir parti lehine kullanılmadığı bir eşit yarışın sağlanabileceği bir seçim yarışı ile yeniden partiler kendilerini ifade etsinler diyorduk. Geniş halk kitlelerinin de beklentisi bu yöndeydi. Ama Milliyetçi Hareket Partisi’nin kapıları kapatması, Meclis Başkanlığı seçimlerinde yine AKP’nin hamlelerinin başarı sağlamasına ön ayak olmasına yol açmasından sonra 15 Haziran’da partimiz 14 ilkesini açıkladı. Bu 14 ilke hiçbir şekilde hiçbir yurttaşımızın reddedeceği ilkeler değildi. Bu ilkeler doğrultusunda biz ön koşulsuz hükümet kurmak için hazırız diye deklarasyon yayınladık.” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yaptığı görüşmelere ilişkin açıklamalarına yer veren Çorum Milletvekili Tufan Köse, “AKP niye yeniden seçim istiyor? Bütün umutları şu; ‘şu anda bir partiye ihtiyacımız var bizim iktidar olabilmek için bir seçim olur da acaba başka bir yolla hile yaparak, terörü azdırarak veya başka yollarla tek başıma iktidara gelebilecek çoğunluğu sağlayabilir miyim?’ diye özellikle Recep Tayyip Erdoğan bu fikirde. Yani kaybettiklerini düşündükleri iktidarı, yasaları her türlü çiğneyerek yeniden kazanmak için kafasında başından beri yeniden seçim varmış ve yaklaşık 35 gün sonra 3 aylık bir seçim hükümeti önerildi. Bir seçim hükümetinin ülkede hiçbir çözüm olmayacağını bildiğimizden reddettik. Ama bunu böyle söylemiyorlar. Eğitim sisteminde, dış politikada anlaşamadık diyorlar. Eğitimde de konu Cumhuriyet Halk Partisi’nin imam-hatipleri istemediğini söylüyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin imam-hatip ve imam-hatiplilerle hiçbir sorunu yok. Cumhuriyet Halk Partisi’nin sorunu Türkiye’nin eğitim sistemindeki tıkanıklığı, geldiği nokta. Öğrencilerimizin kendi kapasitelerine göre en iyi eğitimi, en üstün öğretmenlerden almasını istiyoruz. Dış politikada sonuçta koydukları tablo ortada, 4 komşumuzda büyükelçimiz yok. İran ile herkes anlaştı, biz İran ile kötüyüz. Irak, Suriye, Mısır, Libya ile kötüyüz. Dış politikanın en önemli prensibi önce komşularınla iyi olacaksın. Bir koalisyon pazarlığı yapılmamıştır. Bunun da sebebi Recep Tayyip Erdoğan, AKP denildiğinde Recep Tayyip Erdoğan anlayın lütfen. Recep Tayyip Erdoğan, iktidarı yeniden kazanmak için yasadışı yollara sapıyor. 5 ay sonra Türkiye’nin 2015 yılını kaybetmek pahasına yeniden Türkiye’yi seçime götürüyor” ifadesini kullandı.
7 Haziran seçimlerinin ardından yeniden hortlatılan terör olayları sonucu her gün şehit haberlerinin geldiğini hatırlatarak, silahını bırakmayan teröristle ancak silahlı mücadele edileceğini dile getiren CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse, “Her ilimize 2 tane, 3 tane şehit cenazesi geliyor. Bunun da sebeplerini tartışmak gerekiyor. 7 Haziran’a kadar, son 3 yıldır terör neredeyse yok denecek kadar azalmıştı. Ama 7 Haziran’dan sonra birden bire bir görünmez el sanki tek parti iktidarı giderse yeniden terör hortlayacak algısı yaratmak üzere yeniden terörü hortlattılar. Son 3 yıldır çözüm süreci adı altında ürettikleri ve Meclis’ten de gizleyerek yaptıkları görüşmelerin neticesinde 80 bin tane silahın saklandığı ve bu 80 bin silahı kullanacak insanın da eğitildiği söyleniyor Doğu ve Güneydoğu Bölgemizde. Halbuki terörün de çözümü demokratik yollarla olmalı. Yasal unsurlarla işbirliği içinde olmalı. Teröristle mücadele farklı, terörizmle mücadele farklı. Siz silahını bırakmayan teröristle mücadeleyi Emniyet görevlilerimiz, Jandarmalarımız, güvenlik politikalarıyla çözecekler. Silahla mücadeleye silahla mücadele, ama terörizmle mücadele çok farklı, sosyal, ekonomik, psikolojik yönleri olan bir mücadele türü. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün bu sorunların çözümünü biliyoruz, sorunların kaynağını biliyoruz. Çözmeye de hazırız. Bütün umudumuz 1 Kasım’da halkın iradesine rağmen yeniden seçime zorlayanları ve 7 Haziran akşamı yaptıkları açıklamayla Türkiye’de siyaseti ve Türkiye’nin geleceğini kapatanların ve terör örgütüyle arasına sınır koymayan partilerin geriye gideceği 1 Kasım’da Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek başına iktidar olabileceği, bir oy yakalayacağı seçim beklentimiz var. Hepimiz hazırlıklıyız. Cumhuriyet Halk Partisi’ne bugüne kadar hiç oy vermeyenlerin, vermeyi düşünmeyenlerin de Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarına ihtiyacı var” sözleriyle tamamladı.
CHP heyeti, partililerle yaptıkları görüşmelerin ardından sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ederek, görüşmelerde bulundu.
