Türkiye işçi sınıfı tarihinde önemli bir yere sahip olan 15-16 Haziran Direnişi’nin 50. yıl dönümünde Kırşehir’de DİSK’in çağrısıyla bir araya gelen emek örgütleri basın açıklaması yaptı.
Türkiye işçi sınıfının en görkemli direnişlerinden biri olarak tarihteki yerini alan 15-16 Haziran direnişinin 50. yıl dönümü. DİSK, büyük işçi direnişinin 50.yıl dönümü için Cacabey Meydanında bir araya geldi.
50 yıl önce işçilerin hak gasplarına karşı isyan ettiği belirtilen açıklamalarda kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesine dikkat çekilerek açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“15 Haziran 1970’de Türkiye işçi sınıfı sermaye ve iktidar karşısında ayağa dikildi. 1970’in 15-16 Haziran’ı Türkiye işçi sınıfının en şanslı mücadele günlerinden biridir. işçi sınıfı sömürülmesine karşı sesini duyurmaya çalışan, insanca çalışmak ve yaşamak isteyen işçi sınıfının devlet güdümündeki sermaye sendikacılığına karşı ş yerlerinde başlayan direnişler ve grevler bir çığ dalgası gibi tüm yurda yayılarak genişleme başlayınca serayeve hükümet buna engel olmak için harekete geçti. Çalışma eski bakanı Meclis çalışma komisyonu başkanı Turgut Toker, Türk-İş’in 8.genel kurulunda 274 ve 75 sayılı kanunlarında yapılacak değişiklikten sonra Türk-İş’ten başka konfederasyon kalmayacağını DİSK’in yasanın ön gördüğü şartlar yerine getirilmeyeceği için tasfiye olacağını” ilan ediyordu. iktidarın baskı ve zoru direnişi yenemedi. Üç ay süren sıkıyönetim sonunda işten çıkarılan işçi sayısı beş bini aşmış olmasına rağmen direnişin gücü kırılamadı yeni sendika yasası uygulamaya sokulmadan dalga dalağa büyüyen direniş grevlerin de etkisiyle TİP ve CHP tarafından iptal edilmesiye anaysa mahkemesine götürüldü Mahkeme 9 Şubat 1972 tarihi kararıyla “üçte birlik” olarak da bilinen kanunu iptal etti. İş yeri iflas etmesi ve icra durumunda işçi alacakları öncelikli olmalıdır. Kıdem tazminatı çocuklarımızın bizlere emanetidir. Kıdem tazminatı yasal bir haktır. Hükümetin görevi kıdem tazminatıyla uğraşmak olmamalı hükümetin görevi işsizliğe çözüm bulmalı ve ekonomiyi güçlendirecek çözümler bulmalı işçilerin 90 yıla yaklaşan en köklü kazanımı olan kıdem tazminatına göz dikmeyi bırakmalı. Demokratik haklara dönük ağır baskı, saldırı ve hukuksuzlukların son bulması için mücadele etmenin işçi sınıfının kaçınılmaz görevi olduğu bilinciyle eşitlik ve demokrasi için, sömürüsüz bir yaşam için emeğin Türkiye’sini kurmak için mücadele edeceğiz.”