Burhan GÜNGÖR Atatürk’ün Vefatının Dış Basındaki Yansımaları (33)

2 Şubat 2021
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
2237 defa okundu.
Burhan GÜNGÖR Atatürk’ün Vefatının Dış Basındaki Yansımaları (33)

Kerrar Esat Atalay’ın Yeniçağ gazetesinde yayımlanan çeşitli kaynaklardan faydalandığı Atatürk’ün vefatı ve dış basındaki yankıları konulu yazılarına devam edeceğim.

         Yazımın başında bahsettiğim yazar konu ile ilgili Doç. Dr. Nurcan Toksoy’un makalesinden alıntı yaparak konuya şöyle başlıyor.

         Atatürk’ün tarihteki saygın yeri öncelikle Türk milletinin kalbidir. Fakat o, oluşturduğu misyondan dolayı her geçen gün dünya milletleri tarafından incelenip araştırılmaktadır. O gerçekleştirdiği  Türk Milli Mücadelesiyle  sadece Türk Milletinin kadereini değiştirmemiş, dünyanın sömürülen ve esaret altında ezilen  birçok millete de umut ışığı olmuştur. XX. Yüzyılı en büyük lideri olarak kabul edilen Atatürk, öldükten sonra bütün dünya basını onun hakkında günlerce yayın yapmışlardı.

İran Basınında Atatürk’ün vefatı sonrası çıkan yazılara kaldığımız yerden devam edelim.

         Toplantıda Meclis Başkanı Akay İsfendiyari derin bir üzüntü içinde konuşma yapmıştır. Meclis başkanı yaptığı konuşmada duygularını şöyle ifade etmiştir. “Muhterem arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyetinin büyük lideri Atatüğrk’ün vefatı bizim dost ve kardeş ve komşumuz Türkiye için ne kadar can yakıcı olmuşsa baştanbaşa bütün İran’da dahi emsali şimdiye kadar görülmemiş sonsuz bir kedere mucip olmuştur. Zira Dünyanın askeri meziyetlerde benzeri olmayan  ve memleket idaresinde benzerine az raslanan  bu meşhur adamı ve yüksek dâhisi, Türkiye’nin  İran’ca da meserret ve memnuniyeti  müstelzim olduğu behidi bulunan kurtulması, dirilmesi ve istiklaline sahip olması maksadıyla ve Türkiye’nin doslarının teessüfünü mucip olmuş olan bunca tehlikelere göğüs gererek büyük bir cehalet ve şeametle ve cihandan  Türk milletinin namusunu ve şerefini kurtarmak niyetiyle ve her adımda zuhur eden birçok siyasi güçlükleri ortadan kaldırmak suretiyle büyük bir uyanıkla öğle bir mücadeleye giriş ve bunda öğle canla başla çalıştı ki, dünyanın nadir insanları arasında tarihte hiç ismi unutulmayacaktır. O hem Türklerin ve hemde dostlarının yüreklerinde daima yaşayacak bir makama erişti.

         Bizim kudretli şehişahımız da İran’da dahili işlerin ıslahatına büyük hizmetler sarf buyurdukları sıralarda İran’ın dost devletlerle ve bilhassa muhterem komşularıyla aralarında mevcut olan eski ihtilafları, şimdiki asrın muktezasına  uygun ve samimiyetle yakışır bir tarzda ortadan kaldırmak istediği zaman, o büyük adam yani Atatürk, bu pek münasip gördü ve her iki memleketi uzun yıllardan beri meşgul eden ihtilaflar  İran’ın  ve Türkiye’nin bu iki önderinin basiret ve tedbiriyle ortadan kaldırılarak onların yerine kardeşlik  ve birlik kaim oldu. Bundan dolayı İranlılar ve Türk milleti böyle bir saadete  ne kadar teşekkür etseler az olacağını söylemeye hacet yoktur. Her iki milletin önderlerinin kararıyla Sadabat paktı imzalandı ve bu muahede birbirlerine  dost ve komşu dört devletin yalnız aralarındaki münasebetleri takviye etmekle kalmadı, ayrıca dünyanın sulh ve selametinin temini içinde herkese  bir numune oldu ve bütün siyasi adamlar tarafından alkışlandı. Binaenaleyh kardeş  Türk milletinin bu matemine İran milletide iştirak eder ve yürekten duyduğu bir kederle o necip millete taziyelerini sunar.” Devam edecek …

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN