Hepimizin bildiği bir gerçek vardır. Aşk hiçbir zaman karşılıklı yaşanmıyor. İşte en acı olaylardan biridir aslında.Sevdiğine kavuşamamak onun hayatında yer alamamak. Aslında imkansız aşkı yaşamak çok zordur. Üzülürsün, ağlarsın, mutlu olursun, yeri gelir gülmeyi unutursun, yeri gelir mutluluktan havaya uçarsın ki o sırada dünyanın en mutlu insanı olabilirsin. İmkansız aşkta özlemlerin en büyüğünü sen duyarsın. Çünkü zordur. Görmen, dokunman, hissetmek çok zordur. Yeri gelir günlerce, yeri gelir aylarca, yeri gelir yıllarca göremeyebilirsin. Uzak olursun. Yaklaşmak istesen de yaklaşamazsın. Dokunmak istesen de dokunamazsın adı üstünde imkansızdır. Gün olur elini uzatsan dokunabileceksindir ama elini uzatamazsın. O dokunamamak insandan bir ömür bile alabilir. Sevdiğinin kokusunu yakınında her an her gün hissedememek öldürür insanı. Düşünsenize gönülden bağlı olduğunuz insan yanı başınızda ve siz ona sarılamıyorsunuz ne acı durumdur bu. Özellikle de kalpsiz, kendini sevgiye kapatmış insanı seviyorsanız. Onun yaptığı her hareket aslında sizi ona daha çok bağlar. Özellikle o sizin çok yakınızdaysa ve haberi yoksa. Onun size olan sıcaklığı ateş gibi yakar içinizi ama bilirsiniz ki ona bu durumu söylerseniz o yakınlık, o sıcaklık buz olur kaçar sizden. O anda neler mi hissedersiniz? O anda yerin yedi kat altına girersiniz. Cehennemin en kızgın ateşinde yanarsınız. O anda o koskoca herkesi sevmeye yeter düşüncesinde olduğunuz kalbiniz küçülür. Nefes almakta zorlanırsınız. Göz yaşı dökmemek için kendinizi zor tutarsınız. Kafanızda şimşekler çakarken aynı zamanda içinize bir şey oturur. Yutkunamazsınız. Ama işte adı imkansız aşktır.
İmkansızdır. Çok zordur. Aşk genel bir kavram. Gerçek aşk sadece imkânsızda yaşanır. Çünkü aşkın bütün boyutları sadece burada görülebilir. Bir gün öyle bir şey olur ki bir anda karşınıza çıkar ve bütün hayatınızı alt üst eder. Aslında hayatınıza girişi çok heyecanlı olur. Birçok hissi o girişte yaşayabilirsiniz. Aynı anda, sorgulamadan, düşünmeden, umarsızca onu hayatınıza alırsınız ileride yaşayacaklarınızı bile bile. Beyniniz durur kalbiniz devreye girer ve mantıksız şeyler yapar, mantıksız düşünürsünüz. Çünkü o Aşk’tır. İmkânsız, zorda olsa o aşktır.
Her insan hayatında gerçek anlamıyla 1 kere âşık olur. Diğerleri sadece heyecandır. Yıllar geçse bile üzerinden adını duyduğunda içerisine bir şeyler oturur. Ne yapacağını şaşırır aradan onca zaman geçse bile. Adı imkânsız aşktır.
İmkansız aşk. Onu düşündüğünüzde aklınıza onsuzluk gelmesi gibi bir şeydir. Aslında aklınızdan onsuzluk hiç çıkmaz. Çünkü her ne kadar siz her adımınızı onunla atmak isteseniz de her adımında onun ismini sayıklasanız da olmaz. onsuzluk çok zor gelir. Bu aslında onun olmaması değildir hayatınızda. Onunla olamayacak olmanızdır. Ya da onunla olmanız çok zordur anlamına gelir. O aslında sizinledir. Aynı sizin gibi, nereye gitse sizi yanında götürür. Belki de sizinle yaşamamak istememesinden değil, zor olduğu için yaşayamıyordur.
Hayattaki ideallerin, hedeflerin hepsi ona bağlanır. Çünkü yaşanılan kolay değildir. Her insanın da kaldırabileceği bir yük olmadığı şüphesiz bir gerçektir. O kadar ağır bir yük olur ki, geceleri uyku tutmaz, gündüzleri neşeniz kalmaz, bazen çok yemek yersiniz, bazen günlerce yemek yiyemezsiniz. Acı gitgide içinizi kemirir ve ruhunuz ölmeye başlasa da içinizden atamazsınız onu. Bunun gibi bir sürü şey. Ama bunların hepsi sadece onu görmediğiniz zaman olur. Adı imkansız aşk.
Yaşaması çok zordur. Göz görse bile gönül katlanır sözü bu aşk için en uygun sözdür bence. Gönül zamanlar herşeye katlanır. Çünkü onsuzluk daha kötüdür. Çok acı çekebilirsiniz. O kadar acıya rağmen onu hiçbir şekilde hayatınızdan çıkartamazsınız. Çünkü artık siz osunuzdur. Bütün aşk şarkıları, şiirleri, yazıları her mısra size onu anımsatır. Ondan vazgeçmek kolay değildir. İmkansız olan şey ondan vazgeçemeyecek olmanızdır. İmkansız aşk sadece zordur.