Aquae Saravenas Çevre Ekoloji Araştırma ve Eğitim Derneği (AS-ÇED) Başkanı Mustafa Bağ;

“Seyfe Gölü Çöl oldu”

Aquae Saravenas Çevre Ekoloji Araştırma ve Eğitim Derneği (AS-ÇED) Başkanı Mustafa Bağ, Seyfe Gölü ile ilgili yaptığı önemli analizleri gazetemiz muhabirine anlattı.

Başkan Bağ, açıklamalarında şunları kaydetti; “Siyasetçinin “OY” kaygısı, bürokratın koltuk kaygısı, bölge insanının umursamazlığı Seyfe Gölünü çölleştirdi. Seyfe Gölü (Sulak Alanı) kurudu. Bu sözcüğü ifade ederken bu işlin sorumlularını ve önlem almayanları, kınamak en hafif şekliyle olacaktır.

Seyfe gölü 2004 yılı itibariyle kısmi sonraki yıllarda tamamen kuruma eğilimine girdi. İlgilileri yaklaşık 14 yıldır uyarıyoruz. Bunca yıla rağmen, Seyfe Gölüne yönelik bir arpa boyu yol kat edilmedi. 2010 yılında Seyfe Gölü Yönetim planı yapıldı, bu plan 2016 yılında revize edildi. İki kez AB projesinde kullanıldı. Bu projeler birilerine, parasal kaynak, birilerine akademik unvan, birilerine rant sağlarken, Seyfe gölüne bir fidan dikilmedi.

Her şeyi bilen devlet STK’lara kulak tıkadı, yapmış olduğu 3 aylık rutin toplantılar miatlı evrak bazıyla ele alındı ve bitirildi. Vali bürokratına sordu. Bürokrat anlattı. STK temsilcileri konu mankeni olmanın ötesine geçirilmedi.

Toplantılarda alınan kararların hiçbiri uygulamaya sokulmadı.

Vali gerçekler yerine yalanlara, sahte fotoğraflara baktı. Gerçeklere kulaklarını tıkadı.

ÇATAK Projesi işe yaramadı.

Seyfe Gölünü besleyen kaynaklar kurudu.

Göl havzasına İlçe atığı bırakıldı. Göl tabanı yapı değiştirdi yıllar içinde gölde Alg baskını oldu.

Tarımsal kirlilik kuş türlerinde azalma, göçer kuşlara istasyon olma özelliğini kaybetti.

Bölge müdavimi olan kuşlar eşleşme ve üreme yapmadılar.

Bölgede sulu tarım hız kesmedi. Kuyular kapatılmadı. Kapalı devre sulama sistemi için devlet tarafından açılan kuyularda suların yaklaşık 150-200 M. aşağıya indi.

Kuş göç yolu üzerine rüzgar enerji sistemleri kuruldu.

Bu kurumada. Kurutulmada suçu “Küresel Isınmaya” yıkmak açıkça bayağılıktır. Bölgede su kullanımı ve su yönetimindeki hatalar değişmeden Gölün kurtulması mümkün değildir.

Seyfe Gölü Tektonik çöküntü alanında oluşmuştur.

Göl ve bataklık alanlarından kazanılan topraklarda, sanayi bitkilerinin yoğunlukta olduğu sulu tarımın yapılması, bugün çok ciddi su sorunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. 1989 yılında başlanılan Kurutma öncesi 1–2 m derinlikte olan taban suyu seviyesi, kurutma sonrası kaynağının azalması ve her yıl kaynağından daha fazla suyun çekilerek tüketilmesi sonucunda bugün, göl bir tuz çölü görünümündedir.

Bu durum göl ve bataklıklar çevresinde yer alan ve taban suyundan beslenen üç kaynağın kurumasına yol açmıştır. Taban suyu seviyesindeki düşüş, aynı zamanda uzun bir jeomorfolojik süreç içinde oluşan ve çok kıymetli olan organik toprakların (turbaların) da yok olmasına neden olmuştur.

Kurutma amaçlı açılan kanallar, Keson kuyular yüzeysel suların çekilmesi ve taban suyu seviyesinin düşmesi, organik toprakların kurumasına ve bünyelerinde derin çatlakların oluşmasına yol açtığı gerçektir.

Seyfe Gölü Malya ovasında bulunan gerçekte bir sulak alandır.

ÖZELLEŞTİRME ve SEYFE GÖLÜ.

İktidarın Özelleştirme listesine aldığı Tarım arazileri içinde Kırşehir Malya (TIGEM) yer aldığı iddiası gazete ve sosyal medyada konuşulmakta. Katar’da faaliyet gösteren Hassad Food isimli bir firma Türkiye’de kurulu bulunan TIGEM (Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü) arazilerini, Tarım yapmak amacıyla, kiralama veya satın almak istiyor.

Bu bölgede tarım yapmak isteyen Arap parayı verdiği için bu bölgeyi istediği gibi kullanacak, taban suyunu ve verimli toprakları kurutana kadar kullanacak ve sonuçta elimize sadece çöl bırakacak olmasıdır.

Siyasiler Seyfe Gölü aynasını tarım arazisi olarak, siyasi çıkar uğruna halka dağıtabilirler!

Bu anlayışı kamuoyuna saygıyla açıklıyorum.” (Haber: Didem CEYLAN)