Cezai yaptırımı ve zararı olmasına rağmen anız yangınlarının devam ediyor olması doğacı vatandaşları kızdırdı. Geçtiğimiz perşembe günü Güneykent mevkiindeki tarlalarda anız yakılması çevre sakinlerine isyan ettirdi.
Kırşehir’de geçtiğimiz haftalarda Boztepe ilçesinde yakılan 2000 dönümlük tarlanın ardından, 10 Eylül Perşembe günü Güneykent civarında yer alan tarlalarda anız yangınları görüldü.
Güneykent mevkiinin Güzler Parkı alanı üzerine düşen tarlalara kimliği belirsiz kişilerce ateş atıldı. İtfaiye erlerinin müdahale ettiği yangın rüzgarın da etkisiyle uzun süre söndürülemedi. Arazinin fazla engebeli olması nedeniyle itfaiye aracı pek çok yere ulaşamadı. Yangın gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. Gün ağarınca yangının büyüklüğü ve tahrip olan arazinin hali mevkii sakinlerini üzdü.
Anız yangınlarının Kaman ilçesinde de gerçekleştirildiği ve pek çok arazinin yandığı söylendi.
Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi ve Japon Bahçesi’nin bulunduğu Baranlı Dağı eteklerinde geçtiğimiz hafta sonu yangın çıktı. Japon bahçesine sıçrama tehlikesi gösteren yangın itfaiye tarafından güçlükle söndürüldü, ancak yangının etkisiyle birçok ağaç zarar gördü.
Kaman ilçesi Çatalçeşme mevkiinde meydana gelen yangında ise bir ilçe sakinine ait bahçedeki 6 ceviz ağacı büyük zarar gördü.
Kaman İle Jandarma Komutanlığından edinilen bilgiye göre, son 2 hafta içerisinde biçilmiş tarlanın etrafında 3’lü pulluk ile 2 metre genişliğinde sürmemek nedeniyle emre aykırı davranıştan 12 köyden 99 kişiye 208’er Lira’dan olmak üzere toplamda 20 Bin 592 Lira idari para cezası kesildi.
Tüm uyarılara rağmen anızların yakılmaya devam etmesi duyarlı vatandaşları üzdü.
Vatandaşlar toprağa ve doğaya zarar veren anız yangınında yangın çıkaranların neden ısrarcı olduklarına anlam veremediklerini söyledi. Cezası da olmasına rağmen anız yangınlarının devam ediyor olmasına Güneykent sakinleri; “Cezaya rağmen hala yangınların olduğunu görüyoruz. Yakılan alanı görünce kahroluyoruz. Tarla içerisinde barınan pek çok hayvan telef oldu. Üstelik bu hayvanların çoğu da zararlı değil, tam tersi doğaya ve hatta tarlaya dahi faydası olan hayvanlar. Toprak da zaten ölüyor, verimsizleşiyor. Bütün bunlara rağmen hala neden tarla yakarlar anlamıyoruz. Zaten yasalar gereği ve toprağın verimini artırması açısından bir yıl bekletilmesi gerekiyor, bu bir yılda tarlada anız toprağa karışacak ve tarlaya adeta gübre vazifesi görecek buna rağmen tarlaya zarar vermekten ne anlarlar bilemiyoruz. Üstelik bu yaptıkları sadece doğaya değil, bize de zarar. Akşam balkonda otururken duman kokluyoruz, evimizin içi ve balkonlarımız yanmış saplarla doluyor. Rüzgarın etkisiyle yangının bütün külleri, dumanları evimizi sarıyor. Ki bu yangında oldukça büyük alana dağıldı, Güzler Parkı’na kadar inecek ve ağaçlar yanacak diye çok korktuk.” diyerek anız yakanlara isyan etti.
Anız Yakmanın Zararları
1-Bitkinin büyümesinde büyük önem taşıyan toprağın canlı üst kısmı yani organik maddesi de yanmaktadır.
2-Toprağın erozyona karşı dayanıklılığı azalmaktadır, oysa anız değerli olan toprağı su ve rüzgâr erozyonuna karşı korumaktadır.
3-En fazla toprak kaybı anız yakılan topraklarda meydana gelmektedir, en az toprak kaybının ise hasattan sonra anız yakılmadan gölge tavında sürüm yapılan tarlalarda olmaktadır.
4- Anızı yakılan toprağın su tutma gücü azalmaktadır.
5-Anız yakılması ile Kök Çürüklüğü ve Ekin Kurdu (Zabrusun) yok edilmesi mümkün değildir. Takip eden yıllarda kök çürüklüğü hastalığı artmaktadır.
6-Anız yakma ile toprağın doğal yapısı bozulmakta ve verimliliği düşmektedir.
7-Havayı kirletmekte ve yükselen dumanların özellikle yol kenarlarında görüş mesafesinin engellenmesi sonucu can ve mal kaybına yol açmaktadır.
8-Komşu tarlalardaki hasat edilmemiş ürünlere, traktörlere, meyve bahçelerine, bunların etrafındaki çitlere, telefon direklerine, civardaki yerleşim yerlerine, ortamda yaşamını sürdüren yaban hayatına ve özellikle ormanlara, koruluk ve ağaçlık bölgelere telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir.
Anız Yangınlarından Kurtulmak İçin
– Biçerdöverle hasattan sonra tarlada kalan saplar sap parçalama makinesi ile parçalanıp, parçalanmış saplar tırmıklarla toplanmalıdır.
– Biçerdöverle hububat hasadı, toprak yüzeyine yakın yapılmalıdır, böylece kalan sap miktarı az olacağı için çürümesi ve mikroorganizmalar tarafından parçalanması daha kolay olacaktır.
– Anızların daha çabuk parçalanıp organik maddeye dönüşmesini sağlamak amacıyla toprağa kalan sapın % 1’i kadar “Azot dengeleme gübresi” verilmelidir.
– Yabancı ot ve haşereleri yok etmek için anızların yakılması yerine ilaçlı mücadele yapılmalıdır.
– Anız parçalama makinesi ile anız parçalandıktan sonra ekim makinesi ile ekim yapılırken sapların ekim makinesi ekici ayaklarını tıkamaması için toprağı yararak çalışan balta ayaklı ekim makineleri yerine diskli ayaklar kullanılmalıdır.
Anız Yakmak mahalli çevre kurulu kararınca yasaklanmıştır. Yasaklara uymayarak anız yakanlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununun 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve Türk Ceza Kanununun 383 ve 526. maddesi uyarınca cezai işlem yapılmaktadır.
Çiftçilerimiz geçim kaynakları olan topraklarına kendi elleri ile zarar vermemeleri ve kanunlar önünde suçlu duruma düşmemek için “Anızları Yakmamaları” gerekiyor.