KIRŞEHİR’DE DEMOKRASİ NÖBETİNİN 5. GÜNÜNDE BİR ARAYA GELEN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI (STK) ORTAK DEKLARASYON AÇIKLADI. (ENDERHAN ÖZ/KIRŞEHİR-İHA)
Sait Yanık yaptığı açıklamada; “Modern çağın insani değerlerine en uygun yönetim tarzı demokrasidir ve demokrasilerde iktidar değişikliklerinin yolu sadece ve sadece sandıktan geçer. 3. Dünya ülkelerinin ilkel gelenekleri içerisinde kalan ve ülkemizin de geçmişte çokça sancısını çektiği askeri darbeler, artık bu devirde Türkiye’nin kaderi olamaz. Ülkemize geçmiş olsun, milletimizin başı sağolsun” dedi.
Sait Yanık açıklaması aynen şöyle:
Ülkemiz 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece ne yazık ki tam anlamıyla kabusu yaşamış, son derece karanlık bir askeri darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalmıştır. Güvenlik görevlilerimizden ve halkımızdan şehitlerimizin olduğu, bir meslektaşımızın da hayatını kaybettiği kara gecede, yüreğimizi ferahlatan olaysa, Türk halkının demokrasiye olan inancıyla meydanları doldurup, darbeye karşı tarihi bir direnç ortaya koyması olmuştur.
40 meslek ve oda başkanları ve 10 fazla meslektaşımız STK içerisinde bulunarak demokrasiden yana tavrını koymuş, basın ve ifade özgürlükleri ile temel hak ve hürriyetlerin yılmaz savunucusu olmuştur. Bu bağlamda; milli iradenin doğrudan hedef alınması, demokratik seçimler sonucunda halkın tercihiyle toplumu yönetme yetkisi alan iktidarların, demokrasi dışı müdahalelerle iktidardan uzaklaştırılmaya, hele hele silahlı darbe girişimleriyle alaşağı edilmeye çalışılması asla ve kat’a kabul edilemez.
Modern çağın insani değerlerine en uygun yönetim tarzı demokrasidir ve demokrasilerde iktidar değişikliklerinin yolu sadece ve sadece sandıktan geçer. 3. Dünya ülkelerinin ilkel gelenekleri içerisinde kalan ve ülkemizin de geçmişte çokça sancısını çektiği askeri darbeler, artık bu devirde Türkiye’nin kaderi olamaz. Böylesi sancılı günler içerisinde milletçe her zaman demokrasi ve özgürlüklerin yanında olmalı, birlik ve beraberliğimizden bir dirhem dahi ödün vermemeliyiz.
Bu darbe girişimi bir kez daha göstermiştir ki, her şart ve koşulda korunması gereken basın ve ifade özgürlükleri temel hürriyetlerimizin en başında gelmektedir. Onur vericidir ki, yüreği halkın haber alma hakkından yana çarpan meslektaşlarımız, bu tür bir kara gecede bile bulundukları görev yerlerinde cesur ve kararlılıkla vazifelerini icra etmeye gayret etmişler, sorumluluklarını canları pahasına yerine getirmeye çalışmışlardır. Nitekim görev sırasında meslektaşlarımızdan Yeni Şafak Gazetesi Foto Muhabiri Mustafa Cambaz şehit olmuş, çok sayıda meslektaşımız da görevi başında tartaklanmış, dayak yemiş, darp edilmiştir. TRT ve Doğan Medya Grubu’ndaki meslektaşlarımız başta olmak üzere, darbe girişimcilerinin bir fiil müdahalesiyle karşı karşıya kalan meslektaşlarımız onurla direnmişler, tehdit altında olmalarına rağmen, mesleklerinin gereğini yerine getirme kararlılıklarından vazgeçmemişlerdir.
Kabus dolu hazin gecenin sabahında halkımızın askeri darbeler karşısındaki direnişi ile demokrasinin kazanmış olması tek tesellimiz olmuştur. Bir Gazeteci olarak ülkemizin bir daha böyle bir acıyı yaşamamasını temenni ederken, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
