Adını tarihe altın harflerle yazdıran Aşıkpaşa’yı gezerek tanıyarak öğreniyorlar

15 Ekim 2014
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
766 defa okundu.

Ahi Evran Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri, hem Kırşehir’i, hem de adını tarihe altın harflerle yazdıran Aşık Paşa’yı gezilerle tanıyor.

Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal:

“Öğrencilerimizin tarihi tanımalarını sağlıyoruz”

Ahi Evran Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazanarak Kırşehir’e gelen öğrenciler, hem şehri, hem de adını tarihe altın harflerle yazdıran Aşık Paşa’yı yaptıkları gezilerle tanıyarak öğreniyor.

Öğrencilerini gruplar halinde Ankara-Kayseri karayolu üzerinde bulunan Aşık Paşa Türbesi’ne götüren Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal, öğrencilerinin tarihi yerinde görerek tanımalarını sağlamaya çalıştıklarını söyledi.

Köksal, “Bölümümüze yeni gelen öğrencilerimize 3 yıldır Aşık Paşa ile ilgili bilinmesi gereken her şeyi yerinde göstererek ve çalışmalarımızı hafta sonu etkinliği şeklinde gerçekleştiriyoruz. Farklı şehirlerden gelen öğrencilere Türk dili ve edebiyatı dersinde birinci yıldan dördüncü yıla kadar ders olarak görecekleri ve bu günlere yaptığı çalışmalarla büyük eserler kazandıran Aşık Paşa’yı anlatarak ve göstererek onların gelişimlerine katkı sunuyoruz” dedi.

Köksal, “Aşık Paşa Türk diline gösterdiği hassasiyeti ile tanınır. Garip-Name adlı eserinde de bunu açık şekilde görmekteyiz. Bu eserde Türkçenin ihmal edildiğini, Türklerin bile kendi dillerini yeterince bilmediğini, Farsçaya gereğinden fazla iltifat edildiğini söyleyerek Türkçeyi müdafaa eder” ifadelerini kullandı.

“AŞIK PAŞA ÖNEMİNİ TÜRK DİLİNE GÖSTERDİĞİ HASSASİYETTEN ALIR”

Aşık Paşa’nın Kırşehir’de 1272 yılında, mutasavvıf bir ailenin evladı olarak dünyaya geldiğini belirten Köksal, “Eserlerinin tamamında tasavvufun etkisi büyüktür.

Dindar birisi olması nedeniyle de eserlerinde tasavvufi motifler ağırlık kazanır.

Aşık Paşa’nın Türk dili ve edebiyatı açısında en önemli eseri Garip-Name’dir.

12 bin beyit dolayında olan Garip-Name dini-tasavvufi konulu bir mesnevi olup halka tasavvufu öğretmek amacıyla yazılmıştır.

Bir bakıma Aşık Paşa, Mevlana Celaleddin Rumi’nin mesnevisinde yaptığını Türkçe olarak Garip-Name’de yapmıştır” şeklinde konuştu.

Öğrencilerle etkinlik olarak çalışmalarının uzun yıllar boyunca devam edeceğini belirten Köksal, yaptıkları çalışmalarda farklı kültürlerden gelen öğrencilerin de yaşadıkları kültürle çalışmalarına destek verdiklerini ve Kırşehir’de tarihi yaşayarak ders gördüklerini söyledi.

 

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN