“Vatandaşa Hastalıkla İlgili Bilgi Verilir, Afiş ve Broşürler Dağıtılır”
İlk Verem Eğitim ve Propaganda Haftası 1947 yılında başlamıştır. Her yıl ocak ayının ilk Pazar günüden başlamak üzere düzenlenen bu haftanın amacı verem ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa bütün kesimlerin dikkatinin çekilmesidir. Bu amaçla; Sempozyumlar, konferanslar düzenlenir. Okullarda kompozisyon ve resim yarışmaları yapılır, vatandaşa hastalıkla ilgili bilgi verilir, afiş ve broşürler dağıtılır. Yazılı ve görsel basına bilgi verilir.
DÜNYADA VEREM HASTALIĞININ DURUMU
Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri verem mikrobu ile enfektedir. Bu insanların %10’unda yaşamlarının bir döneminde verem hastalığının ortaya çıkacağı düşünülmektedir. Tüberküloz erkeklerde kadınlardan daha sık görülmektedir ve çoğunlukla ekonomik olarak üretken yaş gruplarındaki erişkinleri tutmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “Küresel Tüberküloz 2017 Raporu”na göre dünya genelinde tüberküloz görülme sıklığı ve tüberkülozdan ölümler (insidans ve mortalite hızları) düşmektedir. Buna rağmen küresel tüberküloz yükü halen çok yüksektir. Rapora göre Dünya genelinde 2016 yılında 10,4 milyon yeni tüberküloz (TB) hastası ortaya çıkmıştır. Bunların %90’ı erişkin, %10’u çocuktur. %65’i erkek, %35’i kadındır. Yeni TB olgularının %64’ü 7 ülkede bulunmaktadır: Hindistan, Endonezya, Çin, Filipinler, Nijerya, Pakistan ve Güney Afrika. Tedavi edilmezse tüberküloz hastalarında ölüm oranı yüksektir. Yapılan çalışmalarda tedavi edilmeyen balgam yayması pozitif akciğer TB olgularının %70’inin 10 yıl içinde hayatını kaybettiği saptanmıştır.
TÜRKİYE’DE VEREM HASTALIĞININ DURUMU
Türkiye’de verem hastalığının görülme sıklığı (insidans) her yıl yaklaşık %5-7 oranında azalmaktadır. 2016 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam TB vaka sayısı 12.417’dir. 2016 yılı TB hastaların %92,1’si (11.442 kişi) yeni TB olgusu, %7,9’u (975 kişi) önceden tedavi görmüş olgulardır. Toplam 12.417 hastanın 7.132’si (%57,4) erkek, 5.285’i (%42,6) kadındır. Hastaların 8.248’inde (%66,4) akciğer tüberkülozu varken, 4.169’unda (%33,6) akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin vb.) tutulmuştur.
VEREMİN BULAŞMASI
Verem basilinin kaynağı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer ve gırtlak (larinks) veremi olan hastalardır. Basil hava yolu ile bulaşır. Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır. Balgam yayması (ARB) pozitif bulunan ve akciğerinde kavitesi (yara-kovuk) olan hastalar daha fazla basil saçarlar. Basil kaynağı ile karşılaşma süresi, ortamın genişliği ve havalanması bulaşmada önemlidir. En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.
VEREM ENFEKSİYONU VE HASTALIĞI
Verem Enfeksiyonu , basilin vücuda girmesinden sonra 8-10 haftada tüberkülin cilt testinin (TCD) pozitifleşmesi ile kendini gösterir.
Bu, bir hastalık durumu değildir. Vücutta verem basilinin sessiz durduğu, adeta hapsedildiği bir durumdur. Vücut direnci düşünce basil çoğalarak hastalanmaya yol açabilir. Verem enfeksiyonu olan insanların yaklaşık % 10’unda yaşamlarının bir döneminde verem hastalığı gelişebilir. Verem hastalığı , klinik bulguların ortaya çıktığı bir durumdur.
VEREM HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Genel yakınmalar : Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece terlemesi. Solunun Yolu Yakınmaları : Öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığıdır. Gırtlak veremi ses kısıklığı yapabilir. Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait semptomlar olabilir. İki-üç haftadan uzun süren öksürükte ve non-spesifik antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınmayan öksürükte veremden şüphelenmek gerekir.
VEREM TANISI
Verem tanısı basilin mikroskopta gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi ile konulur. Hastanın semptomları ve röntgen bulguları, hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Semptomlar yavaş gelişir. Akciğer veremi akciğer röntgen filminde bazı belirgin değişikliklere yol açar. Bu değişiklikler, doktorun veremden şüphelenmesine yol açar. Verem tanısında kullanılan Tüberkülin deri testi (TDT), vücutta mikrobun olduğunu gösterir. Enfeksiyon veya hastalık olabilir. Bu konudaki değerlendirmeyi ilgili doktor yapar.
VEREMİN TEDAVİSİ
Veremin teşhis ve tedavisi ücretsizdir. Veremin tedavisi standarttır. Bu standart tedavi, hastanede ya da dispanserde aynı şekilde düzenlenir. Yeni verem hastalarının tedavisinde standart tedavide genellikle 2 ay 4 farklı ilaçla, 4 ay 2 ayrı ilaçla olmak üzere 6 aylık tedavi uygulanmaktadır.Tedavide kullanılan ilaçlar verem savaşı dispanserlerinden ücretsiz verilir. Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok büyük önem taşır. Çünkü hastaların bir kısmı tedaviyi terk etmekte ve toplumda basil saçmayı sürdürmektedirler. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur. Buna doğrudan gözetimli tedavi (DGT) denilir. Tedavinin verem savaşı dispanseri (VSD) ya da hastanede başlanması gerekir. Aylık takiplerinin de VSD’de yapılması uygundur. Tedaviyi sonlandırana kadar özenle sürdürmek gerekir.
DİRENÇLİ VEREM
Tedavide ilaçlar eksik ya da düzensiz kullanılırsa hastalık iyileşmez. Tam tersine tedavisi güç bir duruma gelir. Buna dirençli tüberküloz denilir. Bazı ilaçlara direnç gelişmesi özellikle çok ilaca dirençli tüberküloz denilen (ÇİD-TB) (İzoniyazid ve rifampisin’e direnç gelişen) hastalık bu bakımdan tehlikeli bir durum arz eder. Ülkemizde dirençli verem hastalarının tedavisi Ankara Atatürk, İstanbul Yedikule, İstanbul Süreyyapaşa, İzmir Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ile bazı Üniversite Hastanelerinde yapılmaktadır.
KORUYUCU TEDAVİ
Verem hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları verem savaşı dispanserinde ücretsiz muayene edilir. Temaslı muayenesi sonucunda hasta olduğu tespit edilenler tedavi edilir. Hasta olmayan fakat verem olma riski taşıyan kişilere koruyucu tedavi verilir.
Koruyucu ilaç tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süre ile verilir. Bu tedavinin hastalanmayı % 90’a varan oranda önlediği bilinmektedir.
BCG (BACİLLE CALMETTE GUERİN) VEREM AŞISI
BCG aşısı da özellikle çocuklarda kanla yayılan ve öldüren verem hastalıklarını önlemede çok etkilidir. Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere verem savaşı dispanserleri ve aile sağlığı merkezlerinde ve verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Aşı zamanı geçirilirse 6 yaşa kadar yapılabilir, ancak bu durumda önce tüberkülin deri testi yapılması gerekmektedir.
Haber Merkezi