Sabahın erken saatlerinde başlamışlardı tarlada çalışmaya karı koca o kadar mutlu neşeli idiler ki. Küçük çocukları da oradan oraya zıplıyor; hopluyordu. Güneş batmıştı hepsi de çok yorulmuştu. Küçük çocuk dönüş yolunda babasına babacığım beni kucağına al çok yoruldum dedi. Babası da öyle yorulmuştu ki! Bir anda ne yapacağını şaşırmıştı. Ancak kısa biraz zaman geçince ata binmek ister misin? Oğlum dedi. Çocukta evet binmek isterim deyince üç tane ağaçtan dal kesti ve ata biner gibi. Bacaklarının arasına aldı deh dedi. O an çocuğuna da kestiği dalla aynısı yapmasını istedi. Çocuk öyle bir havaya girmişti ki! O yoruldum diyen çocuk hızla eve doğru yol almaya başladı. Hatta arkasına bakıp anne baba hadi ya! Sizin atınız da hiç gitmiyor diyordu.
Eğitim yılına yeni başladığımız bu ay itibariyle çocukların geleceği için, derslerdeki başarıları sınavlardaki performanslarının en üst seviyede tutabilmek zaman zaman motive etmek lazım. Bunun için ise her öğrencinin farklı şekillerde motive olması gerekli. Çünkü her insan farklı bir psikolojisi vardır. Davranışlarımızın onların üzerindeki etkisi aynı olmayacaktır. Yani kısacası nabza göre şerbet vermek gerekli. Bunu da şu şekilde ispatını yapalım. Mesela arkadaşlarınıza bir kağıda hangi şarkıyı dinlemek istediklerini yazmalarını söyleyin. Mutlaka herkesin tercihi farklı olacaktır. O an için aynı şarkıyı isteyen arkadaşlarınız bir sonraki şarkı için tercihleri farklı olacaktır. Çünkü her insan farklı psikoloji olan bir varlıktır. Hatta aynı arkadaşınız morali iyiyken başka kötüyse başka şarkı isteyecektir. Gelin bunu yine güzel bir yaşanmış olayla perçinleyelim.
On yaşında küçücük bir kızdı.Biraz da zayıftı, abisi ve amcasının kızı ve bir kaç arkadaşları köyde eşeğe biniyorlardı. O küçücük kız eşeğe bindiği zaman eşek üstünden atıyordu. Oda kangal çoban köpeği Bidor’un üstüne bindi. Ve o andan itibaren Bidor’un üzerinde iki sene zaman zaman binip gezdi. EEEE kaçınız köpeğin üstüne binipte gezdi söyler misiniz?