DUYGUSAL YÖN SEÇME

1 Ağustos 2015
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
787 defa okundu.
DUYGUSAL YÖN SEÇME

BU RESİM ALINACAK RESİM DEĞİŞECEK

“NLP Duyusal Algı Programlama; karşınızdaki kişinin,

duygularını değiştirerek iletişim kurabilme sanatının merkezidir.”

Mustafa Kılınç

 

Bazı kişiler kendilerini duygusal olarak ifade ederken belli bir alana odaklanırlar. Bazıları ise duygularını birçok yöne yönlendirme eğilimindedirler. Bu davranış kalıbı duyguların ‘iletişim ve odağı’ ile ilgilidir.

 

Bir kişinin ne düşündüğü değil, nasıl düşündüğü davranış kalıplarına yansır.

 

Duygusal Yön Seçen kişilerin, Davranış Kalıplarının altında yatan sır iletişim ve içsel dünyada oluşan Duygusal Durumun Düşünme şablonudur. Kişilerin Duygusal Yön Seçme Kalıplarını incelemeye geçmeden önce; ‘odaklanma, gözlem, iletişim ve kontrol’ konularında sizi bilgilendirmek istiyorum.

 

Odaklanma; belirli bir konuşmadan çıkacak sonucu bilmek demektir. Konuşmanızın tamamı amaca yönelik olmalıdır. Daldan dala ve düşüncesizce konuşmayınız. Yaptığınız ve söylediğiniz her şeyin sonucunu asla aklınızdan çıkarmayınız. Bu noktanın ne kadar önemli olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Etkili konuşmacılar her zaman iyi tasarlanmış sonuçlara göre hareket ederler. Sonuçlar net bir şekilde düşünülmediği sürece iletişim tesadüfe dayalı bir etkinlik olur. Sonucu düşünürken diğer kişinin nasıl düşünmesini veya davranmasını istediğinizi göz önünde bulundurmalısınız. Bu noktayı zihninizde net olarak belirledikten sonra konuşmalarınızı dilediğiniz tepkiyi elde edecek şekilde ayarlayabilirsiniz.

 

Gözlem;karşınızdaki kişinin dünya modelini kavrayıncaya kadar o kişiye önem vermek ve gözlemlemek anlamına gelir. Bir başka deyişle, o kişinin kendine has Davranış Kalıplarını gözlemlemektir. İletişimde bulunduğunuz kişinin düşünme biçimiyle aynı doğrultuya gelinceye kadar gözlem yapınız. Onun düşünme biçimini tamamen özümseyinceye kadar gözleme devam ediniz. Ancak bu noktadan sonra konuşmalarınızı o kişinin dünya modeline uyarlayabilirsiniz.

Gözlem ayrıca size nasıl tepki verdiğini görmek için karşınızdaki kişiyi incelemek anlamına gelir. Yapmaya çalıştığınız şeyin etkili olup olmadığını görmeniz gerekir. Bunu anlamanın tek yolu ise iletişimde bulunduğunuz kişinin söz veya davranışlara dayalı tepkilerini sürekli olarak izlemek ve onun davranış kalıplarını gözlemlemektir.

 

İletişimin anlamı, aldığınız tepkidir.

 

Diğer bir deyişle; iletişimde önemli olan; sizin söylerken amaçladığınız veya düşündüğünüz şeyler değil, diğer kişinin ne algıladığıdır. Pratik açıdan iletişiminizin anlamını belirleyen şey diğer kişinin size nasıl tepki verdiğidir. Eğer beklediğiniz tepkileri alıyorsanız, başarılı olduğunuz anlamına gelir. Tepkiler beklediğiniz gibi değilse, amaçladığınız sonucu alma yönünde iletişiminiz başarısız olmuştur. Bu durumda başka bir şey yapmanız gerekir.

Farklı yapacağınız herhangi bir şey başarısız olduğunuz durumdan daha yüksek bir başarı olasılığına sahip olacaktır. Eğer istediğiniz tepkiyi alamıyorsanız, sözcüklerinizi yüksek sesle veya daha vurgulu tekrarlamanız da başarıya götürmeyecektir. Başarı elde edinceye kadar iletişiminizi değiştirmek ve tepkileri izlemeye devam etmek zorundasınız.

 

“Bizi biz yapan şey; sadece düşünce ve davranış şekillerimiz değil,

aynı zamanda nasıl hissettiğimizdir.”

Mustafa Kılınç

 

İletişim;amaçladığınız değişikliğin karşınızdaki kişinin dünya modeli açısından anlam kazanabilmesi için o kişinin kendine has Davranış Kalıpları ile karşılıklı etkileşime girmektir. Bir kişinin kendi düşünce süreçlerine uyarak iletişimde bulunmak çok önemlidir. Hatırlanması gereken nokta şudur. Sözlerinizin biçimi içeriğinden çok daha önemlidir. Tıpkı yabancı bir dilde konuşmaya benzer. İçerik karşı tarafa aktarmak istediğiniz konudur. Oysa biçim, aktarmak istediğiniz konunun ifade edildiği dildir. Eğer kaşınızdaki kişi sizin dilinizi bilmiyorsa, içeriği ne kadar tekrar ederseniz edin yine de anlamayacaktır. Öte yandan, eğer kişinin diliyle konuşursanız ne dediğinizi hemen anlar. Kişiler genellikle içeriğe takılıp kalır ve içeriğin karşıdaki kişinin diliyle ifade edilmesi gerektiğinin unuturlar. Demek ki birisiyle iletişimde bulunurken o kişinin Davranış Kalıplarına uymak çok önemlidir. Bunu başarmanın yolu, kendi kalıplarınızın ötesine geçebilmek için gerekli ‘Davranış Esnekliğine’ sahip olmaktır. İletişimde bulunduğunuz kişinin kalıplarını özümseyip kullanabilmek için yeterince esnek olmalısınız. Hatırlayın, bazen şanslı olabilirsiniz ancak işi her zaman şansa bırakmak akıllıca olmaz. Diğer kişileri değiştirmek için önce onlarla iletişim biçiminizi değiştirmelisiniz.

 

“Farkı yaratan sadece kelimeler değil,

onların yarattığı duygulardır.”

Mustafa Kılınç

 

Kontrol; amaçladığınız değişikliğin gerçekleşip gerçekleşmediğini görmektir. Eğer gerçekleşmemişse, yukarıda belirtilen adımlardan birinde başarısız olmuşsunuzdur. Bu durumda istediğiniz sonucu elde edinceye kadar işlemi tekrarlamalısınız. Özetle işlem şudur: amaçladığınız sonuca odaklanmak, davranış kalıpları ile tepkileri izlemek, istediğiniz tepkiyi alıncaya kadar iletişiminizi değiştirmek ve başarılı olup olmadığınızı görmek için sürekli kontrol.

 

“Duygular davranışlarımızın ön habercileridir ve bizler duygularımızla muhatap olmak durumundayız.”

Mustafa Kılınç

 

İletişim Bilgileri:

Adres- Tunus Cad. 85/7 Kavaklıdere/ANKARA

Tel-0312 428 89 89

E-mail- nlpdap@nlpdap.com

 

Anahtar Kelime:
YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN